Benden Duymuş Olma Ama…

Ofis

İş hayatında (Özellikle ofis ortamlarında) en tehlikeli cümle başı. “Benden duymuş olma ama…” Bu şekilde başlayan birçok cümle inanılmaz bir dedikodu kazanına kepçe salmak gibidir. Virüs niteliğindeki cümle taraflara zarar vermek için hızla firmada dolaşmaya başlar.

Cinsiyet ayrımı olmaksızın yapılan dedikoduların özel hayatı irdeleyenlerini de iş ortamında duymak mümkün.

Mesela Bir Bayandan:

-Aysu geçen gün bir dermatolog ile görüştü, lazer epilasyon mu yaptıracak ne? Tabi o da farkında maymuna benzediğinin. Hatta bir süredir epilasyon merkezi arıyordu. Ay Allah kolaylık versin… Şükür ben de istenmeyen tüy sorunu yok. Bir ara bende lazer tedavisi oldum ama benimki dövme sildirmek içindi. Aman ne bileyim sağlık olsun yeterki…

gibi sıkıcı ve anlamsız dedikodular duymak mümkün. Yine de bu yazıda iş ile ilgili dönen dedikoduları ele almak istiyorum.

Bizleri zaman zaman sarıp çevreleyen anlamsız bir psikoloji var. Bilimsel adını bilmiyorum fakat tehlikesini sürekli gözlemliyorum. Gizli siyaset ile rant kavgası yapıp yeterince çirkinleşen insanlar tanıdık. Kendimize rakip gördüğümüz bir personeli özellikle üstlerimize olumsuz lanse etmek ne kadar etik olabilir? Hatayı örtmek yerine yakaladığımız açıkları rapor (dedikodu) etmek kariyerimize ne kadar katkı sağlar?

Eğer profesyonel yöneticilerle çalışıyorsanız bilin ki, “benden duymuş olmayın” ile başlayan cümleniz hiç hoş karşılanmayacaktır. Pozitif yaklaşımlar ve rakiplerinizi yüceltir cümleler ise tahmin edilenin tersine pozitif bir etki bırakıyor.

Yöneticilik yaptığım dönemlerden bilinaçltımda etki bırakan pozitif çalışanlarım oldu.  Aynı şekilde bu arkadaşlarımı üstlerime anlatırken herzaman pozitif yönlerinden bahsederdim. Geçenlerde okuduğum bir kitap düşüncelerimi destekler nitelikteydi.  Anita Bruzzese – İş hayatınızda yapmamanız gereken 45 Hata 

İnsan Kaynakları Yönetimi ve Kişisel/Organizasyonel Gelişim konusunda 18 yıldır çalışan  İdil Türkmenoğlu‘nun POZİTİF YÖNETİM isimli kitabında benzer öğütleri görüyoruz.

Otoriteler tarafından altı önemle çizilen bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim. “Bunu okumama gerek yok. Ben zaten dedikodudan hoşlanmam” diyenlerimiz var biliyorum. Bu kötü davranışı kimse kendine yakıştırmaz. Lakin bazen bilinçsizce dedikodu yaptığımız gerçek.

Toparlamak gerekirse:

Farkımızı hissettirmenin yolu başkalarının eksilerini sergilemek olmamalı. Başkalarının eksileri üzerinden prim yapma çabası başlı başına bir eksidir zaten. İyi bir yönetici farkı fark edebilmek için diğerlerinin ne yapamadığına değil sizin ne yapabildiğinize bakacaktır.

Bünyamin Kapıcıoğlu