skip to Main Content

İş Görüşmesi Teklif Aşamasında Ayık Olun!

teklif aşamasıİşverenler asla kör değildir. Kendi göremediklerini daha iyi görebilmesi adına işe alım uzmanlarına para öderler. Mülakatlarda kullanılan testler, kilit sorular ve daha birsürü materyal sizin yeteneklerinizi, işe uygunluğunuzu test eden yardımcı araçlardır. Yani rol yapmaya kalksanız kendinizi iyi satamazsınız, kendiniz gibi davranıp o işi alabiliyorsanız zaten uzmansınız. Unutmayın iş görüşmesini başarılı sonuçlandırabiliyorsanız işe başvuru yapan onlarca kişiden daha iyisiniz.

x firma ile yaptığınız iş görüşmesinde size sorulan kilit sorular olduğu gibi sizin de sorabileceğiniz çok önemli sorular vardır? Bu sorular hayat kurtarır türden sorulardır. Önemlidir çünkü, bundan sonraki yaşamınıza, gelirinize etki edecektir.

İş görüşmesi olumlu geçti ve Teklif Aşamasına Geldiyseniz:

Sabit Maaşınızı sorun.

Maaşınız konusunda net bir rakam isteyin. Asgari ücretden biraz fazla, Piyasa ortalamalarının üzerinde gibi ucu açık cevaplara itimat etmeyin. Çok iyi maaş veriyoruz gibi saçma cümlelere itimat etmeyin. Nekadar iyi olursa olsun net rakamı muhakkak öğrenmelisiniz. (Muhtemelen hepimiz net maaşını öğreniyordur zaten) Buraya kadar kimsenin problem yaşayacağını düşünmüyorum.
Priminizi Sorun

Prim hakkında birçok firmadan ucu açık cevaplar alacaksınız. Prim değişken bir rakam olduğu için kimse size net konuşamayacak. Soracağınız birkaç soru ile prim hakkında az çok fikir sahibi olabilirsiniz. Örneğin ben iş görüşmelerinde işe alındığımı öğrendiğim yada hisettiğim anda şu soruları sorarım:

a) Prim hakedişi hakkında biraz bilgi alabilir miyim?
Bu soru karşısında genel cevap, hangi şartlar altında prim almaya hak kazanacağınızı anlatır. (klasik)

b) Hedefimi %100 tutturamazsam yine de prim alabilir miyim? (Bu soru çok önemlidir)
Kotanızı %100 tutturamadığınız durumlarda firma size prim ödeyemeyeceğini söylüyorsa daha fazla zamanınızı harcamadan teşekkür edip iş görüşmesini terk edin bence. Evet! bu konuda olabildiğimce ciddiyim. Tecrübeyle sabit. Örneğin: Ayın son gününe kadar azimle çalışırsınız. 4 farklı kalem üründen size verilen hedefin 3 kalemde çok daha fazlasını yaparsınız. Fakat 1 kalem eksik kalır hiç ödeme alamazsınız. Moralinizin bozulacağı bir yana, kendinizi kullanılmış hisedersiniz. İşinizden soğursunuz ve başarısızlık zincirleme devam eder. Yine bu konuyu takip eden diğer soru:

c) Prim hakedişi için alt limit nedir?

Bu soruya alacağınız cevap %70’in üzerinde olmamalıdır. “Hedefinin %90’ını tutturursan prim almaya hak kazanırsın” diyen bir firma bana göre hiç samimi değildir. Hedefini %90 tutturabilen %100’ü de görebilir zaten.

Zaman gelecek size bağlı olmayan sebeplerden aylık hedefinize %90’ın altında yaklaşabildiğiniz aylar olacak. İşinizi nekadar iyi yaparsanız yapın, dış dünyayı siz yönetmiyorsanız bu sonuçlar muhakkak karşınıza çıkacak demektir.

Çalışanına değer veren profesyönel firmalar %70 hedef gerçekleştirmeye karşılık prim ödemeyi kabul ederler. Neticede %70’e ödenen prim ile %100’e ödenecek prim arasında kayda değer bir fark olacağını çalışan da biliyordur.

d) Her satış için prim alacak mıyım?

Hayat kurtaran bir diğer soru da budur. “Her sattığım ürün başına brim ücret alacak mıyım?” Bazı firmalar bu sisteme sıcak prim, canlı prim, çat para gibi isimler koymuştur. Peki farkı nedir?

Prim: Aylık hedefler sizden beklenenin en iyisini baz alır. Yani hedefinizi gerçekleştirdiğinizde gerçekten öz veri ile çalıştığınızı göstermiş olursunuz ve karşılığını alırsınız. Dolayısıyla prim, ekstra çabaya ödenen paradır.

Canlı Prim: Aylık hedeflerinize ödenecek prim dışında firmanızın ona sağladığınız her kazancı sizinle bölüşmesi anlamına gelir. Yani aylık hedefinizi tutturun ya da tutturmayın canlı prim sayesinde her başarılı işinizin bir karşılığı olacaktır. x ürününden 1 adet satarak firmanızın 100$ kar elde etmesini sağladıysanız 10$ pay almanız çok yapıcı bir yaklaşım olur. Firma adına bu olabildiğince onurlu bir davranıştır. Onurlu bir işverenle çalışacağınızı gösterir. Aynı zamanda kazan-kazan mantığına dayanır ve profesyönelcedir.

e) Ödenen Primlerin Aritmetik Ortalamasını Sorun

Bu soruyu ben aynen bu cümle ile sorarım: “Peki x hanım/bey. Mevcut çalışanlarınızdan prim almaya hak kazananlardan en çok prim alan ortalama nekadar alıyor, en düşük alan ortalama nekadar alıyor?

Bu soruya gelecek cevap prim haketmeniz durumunda ek gelirinizin hangi aralıkta olacağını analiz etmenize yarar.

Maaşınızı hangi gün alacağınızı ve -Ödeme aracını- sorun

Maaşınızın günü önemlidir. “hmm.. 1 ile 15i arasında ödemeler yapılıyor” diyen bir firma ile ben olsam asla çalışmam. Esnek gün sayısı en fazla 5 gün olmalıdır. 1 ile 5’i arasında ödemeler yapılır. (Esneklik muhakkak olur. Hafta sonları muhasebeciler veya bankalar çalışmıyor gibi sebepler mantıklıdır)

Sabit maaşınızın tamamı banka hesabınıza mı yatacak yoksa bir kısmı elden mi teslim edilecek? Bu soru da hayat kurtaran sorulardan biridir. Sabit maaşınızın tamamını banka hesabınıza ödeyen firmalar sigortanızdan çalmıyor demektir. Olması gereken budur. Fakat maaşınızın asgari ücret kadarını banka hesabınıza yatırıp kalan kısmını elden teslim edeceğini söyleyen bir firma size şunu demek istiyordur:

“Ben seni asgari ücretli çalışan olarak gösterip sigortanı düşük ödeyeceğim. Bizden emekli olduğunda minimum emekli maaşı almaya başlayacaksın”  Dikkatli olun!

Size ödenen sabit maaşın tamamı maaş hesabınıza yatırılmıyorsa bile %10’u aşmamasına özen gösterin. 1000 lirada 100 liranın elden verilmesi çok problem arz etmez. (bana göre) Fakat sizin konudaki hassasiyetiniz farklı olabilir. Belki de olmalıdır da.

Resmi bayram, dini bayram gibi özel günlerdeki uygulamaları sorun

Bu detay herkes için önem arz etmiyor olabilir fakat sosyal insanlar bu günlere önem veriyor. Özel günlerde izin kullanamıyorsanız normal günde aldığınız ücretin daha fazlasını almanız gerekir. Adı üstünde “özel gün.” Böyle bir günden fedakarlık etmeniz isteniyorsa firma bütçesinden size fedakarlık edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kısacası “özel günlerde izin mi kullanacağım yoksa çift mesai mi alacağım diye sorabilirsiniz.”

Asgari Geçim İndirimi (AGİ) Teklif Edilen Sabit Maaşın İçine Dahil mi? Yoksa Extra mı?

Eğer işveren size “1000 TL veriyorum. Agi dahil” diyorsa suç işliyor demektir.

Bir takım kelime oyunları ile şuçlama red edilebilir fakat sizin anlamanız gereken konu sabit maaşınızın 900-940 TL civarında olduğudur. Çünkü agi işverenin cebinden çıkmaz. Devlet her işçi için ödenmesi gereken zorunlu vergi tutarının bir kısmını çalışana iade eder. Buna da agi denir.

Bu durum sizi nekadar rahatsız eder bilmiyorum ama bence “sinek küçük, mide bulandırır”

Extra mesailerde tarifelendirmeyi sorun

Gelir cetveliniz kadar çalışma saatleriniz de önemlidir. Bizler makina değil insanız. O yüzden haftada kaç saat çalışacağınızı net bir şekilde öğrenin. Extra (saat) çalışmanız gerekirse karşılığında ücret alıp almayacağınızı sorun.

“Bazen biraz geç çıkabiliyoruz, malesef bu gecikme için extra bir ödeme yapılmıyor” gibi cevaplar hiç de etik değildir. Kanunen suçluluk boyutu da vardır ama o konuya girmeyeceğim şimdilik.

Aklıma gelen en önemli konular bunlar. Bu sorulara net cevaplar alabiliyorsanız iyi bir firma ile görüşüyorsunuz demektir. Cevaplar beklentilerinizin dışında olabilir. Fakat net olması önemlidir.

Sony franchise bayiliğini yapan bir firma, iş görüşmesinde benden çok etkilenmiş fakat gelirim konusundaki tüm sorularıma ucu açık cevaplar vermişti. İşe başladım fakat kafamda birsürü soru işareti vardı. Çalışanlardan birini kenara çekip geliri hakkında biraz soru sordum. Aslında prim sistemini sorguladım. Çalışanların prim dedikleri ve prim hakkettiklerinde aldığı ücretler tam bir trajikomik vakaydı. Adeta sembolik prim ile kandırılıyorlardı. Farklı iş deneyimleri olmasa gerek bütün firmaları öyle zannediyorlardı. Halbu ki prim sistemi ile çalışan birisi maaşından çok prim alabilir ve bu çok olası bir durumdur. Aldığım cevaplardan sonra bölge müdürünü aradım. “Ucu açık açıklamalar kafamda soru işareti bırakıyor. Size şunu sormak istiyorum. Primlerim çok iyi şartlarda maaşımı geçebilir mi?” dedim. Aldığım cevap ise “3 aylık prim toplamım en fazla 1 maaş edebileceği idi. hiçbir firma aylık maaşın üstünde aylık prim ödemez” miş. Bak sen haspama:) Ne de çok bilir miş bölge müdürüm:)

Dolayısıyla otoritelerin ne dediğine değil tecrübelerin ne dediğine dikkat edin. Otorite gibi görünenler kendi çıkarları adına otoritesinin ikna gücünü kullanıyor olabilir.

Özetle:

İş görüşmesinde,

-Sabit Maaşınızı
-Primi,
-Canlı Prim ve Hedef Bazlı Prim Detaylarını,
-Prim Hakediş Detaylarını (alt limit vs.)
-Maaş ödeme tarihini,
-Resmi Tatillerdeki Uygulamaları,
-Asgari Geçim İndiriminin Sabit Maaşa Dahil Olup Olmadığını,
-Extra Çalışma Saatlerindeki Uygulamaları

sorun. Cevapların net olmasına çok dikkat edin. Beklentilerinizi iyi dile getirin ve firma beklentilerini iyi idrak edin. Aksi halde zaman ve para kaybı yaşayabilirsiniz. Ruhsal açıdan da darbe alırsınız. Tüm bunlar olsun istemem. Hayırlı işler:)

Bünyamin Kapıcıoğlu

 

12 Yorum
  1. Yarın ki iş görüşmesinden önce bu makale ile karşılaşmak harika oldu. Size nekadar teşekkür etsem azdır.

  2. Bu makele gerçekten çok işime yaradı. Şu sırlar iş görüşmesi aşamasındayım açıkçası ve bu konuları da gündeme getirmem için çokta geç değil. Ne kadar teşşekür etsemde azdır.

    1. Yapıcı bir yorum, beklenen en güzel teşekkürdür. Faydam dokunduysa ne mutlu. Geri bildirim için ben teşekkür ederim. Dilerim görüşmeleriniz olumlu geçer

      1. Merhaba tamda söylemiş olduğunuz gibi ii teklifi MAİL olarak geldi kabul ettiğimi nasıl bir maiile cevaplıyabiliirim yardımcı olabilrmisiniz

        1. Merhaba;

          Tercihinizi benden yana kullandığınız için teşekkür ederim. Teklif/şartlarınız benim için uygundur. Süreci tamamlamak için sizden telefon çağrısı veya yüz yüze görüşme daveti bekliyor olacağım.

          Tekrar görüşmek üzere,

          İyi çalışmalar

          ———————————–

          Yukarıdaki mail örneğini gönderebilirsiniz. Nasıl bir iş görüşmesiyse artık sürecin olumlu olduğunu mail ile bildirmeleri çok garip. Sizi telefonla aramaları gerekirdi. Hayırlısı olsun

  3. Merhabalar gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş bilinmeyen hatta gözden kaçan dile getirilmeyen kısaca emek sömürücü firmalar iş verenler var günümüzde
    bizi böyle bilgilendirdiginiz sürece korksunlar artık… saygılarımla

  4. Sizden bir şey daha rica edeceğim “KURUMSAL PAZARLAMA” hakkında bir yazı
    hatta hastanelerin kurumsal pazarlaması ile ilgili bir paylaşımda,yönlendirmesinde bulunursanız çok sevinirim

    şimdiden Teşekkür Ederim….

  5. Denizbank ile yaptığım bir dizi mülakat sonucunda pazartesi günü satış temelli bir pozisyonun teklif aşaması için davet aldım. Makalelerin yine hayat kurtarıyor Bünyamin hocam.

  6. Bu yazıyı işverenlere de okutmak gerek.
    Ama çalışanlara çalışma anayasası niteliğinde, ezberletmek gerek.
    Kimse sırtına seme vurdurtmamalı.
    Bir mikrosoft a bakın mesela. Başarılı çalışanlarına şirketten hisse dahi veriyor.
    Çalışanını destekleyen, koruyan firmalarda bence performans benzer firmalara göre en az iki kat daha fazla olur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top