skip to Main Content

Kredi Borcu ve Kredi Kartlarından Kurtularak Yaşam Kalitenizi Artırın

yeni-yil-kampanya-mesaji-krediGeçtiğimiz günlerde telefonuma berbat bir reklam mesajı geldi. GELEN MESAJ ŞU ŞEKİLDE:
“Bankaların yılbaşı kampanyaları ile size uygun kredileri sorgulamak ve yeni yıla borçsuz girmek için KREDI yazıp 5…’ya gönderin.”

Hayatımda gördüğüm en berbat pazarlama mesajı çünkü insanları adeta aptal yerine koyuyor. Bu kadar kirli bir algı operasyonuna karşılık en güçlü silahımı (kalemim) çektim ve onu alnının çatısından vurmak üzere bu yazıya başladım. Bu yazıma gelecek yorumlar, onun halen daha yaşayıp yaşamadığını gösterecek. O halde başlayalım: Bam bam bam! 

Bu arada birazcık ayıp şeysi bir yazı bu. Şeyy işte...

NOT: Eğer kredi kartı kullanmaktan memnunsanız bu yazıyı okuyarak zaman kaybetmeyin derim. Kredi kartı kullanmaktan memnun olup olmadığınıza emin değilseniz yardımcı olayım:

1- Kartınızda şuan, toplam limitinizin en az yarısı kadar harcama limiti var mı?

2- Yoksa, kaba tabirle kartınız full çakılı mı? 

Birinci soruya cevabınız evetse bu yazı size hitap etmiyor olabilir. Eğer ikinci soruya cevabınız evetse bir yere ayrılmayın. Okuyun!

Öncelikle bana gelen mesajın neden saçma olduğunu kısaca hatırlayalım:

Yeni yıla borçsuz girmek için kredi çekmemiz gerektiğini söyleyen bu mesaj; kredinin de bir borç olduğundan habersiz mi yazıldı acaba? Yeni yıla borçsuz girmek için borca girin diyorlar 🙂 İnanın, SMS’i okuduğumda sesli güldüm. Neyse, bu adamlar beni güldürdü, ben de inşallah yeni yılda sizin yüzünüzü güldürürüm. Tatlı rüyandan gülerek uyanma zamanı. Ding dong, ding dong.

Kredi Kartı Borcundan Kurtulmak İçin:

“Yahu, bu devirde kredi kartı olmadan da olmuyor ki” diyenlerimiz vardır. O halde ilk iş; neden kredi kartı kullandığımızı hatırlamak.

Tek seferde ödemesini yapamayacağımız alışverişler için vade imkanı sağlıyor. Bu yüzden kredi kartı kullanıyoruz değil mi? Bu doğru.

Bazı fakir ama gururlu kardeşlerim şu yüzden de kredi kartını tercih edebiliyor:

-Sıkıştığım zamanlarda Ahmet’e, Mehmet’e yüz kızartacağıma kredi kartı kullanırım; kimseye mahcup olmam!

Buna da tamam. Başka ne sebeplerimiz var? Hmm şimdi hatırladım: Ay sonunu maaşımızla denk getiremediğimiz için takviyeye ihtiyaç duyabiliyoruz. Bu bahaneye de şimdilik ok. Başka? Ha bir de şu var değil mi: İnternetten alışveriş yapmamızı sağlıyor. Bak bu son söylediğimiz kötü mazeretlerin en iyisiydi.

Şimdi gelelim işin aslına…

Kredi kartı nedir?

Kredi Kartı: Alışverişlerde ödemeyi nakit para yerine banka taahhüdü şeklinde yapmamızı sağlayan; bankanın satıcıya , bizim ise bankaya borçlanmamıza yol açan ödeme aracıdır. Kredi kartı kullanarak taksitli alışveriş yapabilir, tek seferde ödememiz gereken tutarı kartı veren bankaya taksit taksit ödeyebiliriz. Kredi kartlarını cazip kılan en önemli özellik de vade imkanı sunmasıdır.

Kredi kartı, yukarıdaki tanımdan daha fazlası değildir. Öyleyse onsuz neden olmadığını sorabilir miyim? 

  1. Alışveriş bedeli cebimizden çıkıyor mu? Evet.
  2. Henüz sahip olmadığımız parayı bize harcatacak rehaveti sağlıyor mu? Evet.
  3. Vade farkı ve alışveriş faizi alıyor mu? Evet.
  4. Yıllık kullanım ücreti alıyor mu? Evet.
  5. Bir sonraki ay, sadece ödediğimiz borç kadar alışveriş yapmamıza mı izin veriyor? Evet.
  6. Borç gecikince nazik bayanların yerine ters konuşan tahsilat uzmanları bizi arıyor mu? Evet.
  7. Ödeyemediğimizde yakamıza yapışıyor mu? Şüphesiz!
  8. Bir de kredi kartı kullanmayı çok havalı bulanlar var. Madem gösterişi seviyorsunuz, canlıdan daha havalısı mı var? 🙂

kredi-kartı-mı-nakit-mi

Bu 8 soru, az önce sunduğumuz mazeretlerin neredeyse tamamını çürütür nitelikte. Neden mi? Kredi kartı sadece ona sahip olduğunuz ilk ayda kazançlıdır çünkü size limiti tutarınca bir alışveriş hakkı sunar. Maaşınıza hiç dokunmadan bu ilk ayın tadını çıkarabilirsiniz. Sonrasında ise işler değişir.

Şöyle ki:

Diyelim kredi kartınızın limiti 3000 TL ve siz bu 3000 TL limiti kullanarak evinize yeni bir TV aldınız. 2. ay geldiğinde (kredi kartı ekstreniz çıktığında) henüz kredi kartı borcunuzu ödemediyseniz başka alışveriş hakkınız yoktur. Geçtiğimiz ay maaşınızdan hiç arttıramıyordunuz ya hani… Heh işte şimdi arttırmak zorundasınız çünkü bankalar borcunuzu geciktirmenizden hiç haz etmezler. Sizi de rahatsız ederler. Evet, bu ay maaşınızdan 500 TL ayırıp TV’nin 1. taksitini ödediniz. Eee maşın kalan kısmıyla ay sonu nasıl gelecek? Geçtiğimiz ay maaşın sana yetmiyorken şimdi 500 TL daha eksik maaşla ay sonunu nasıl göreceksin?

Ben söyleyeyim mi?

Tabi ki de kredi kartına ödediğin 500 TL taksit tutarınca yeniden kredi kartınla harcama yaparak. Buna sokak jargonunda “kredi kartına takla attırmak” denir. 500 TL borç ödedin, kredi kartında 500 TL harcama limiti açmış oldun. Sonra da maaşından kalanla ay sonunu göremediğin için kredi kartında açmış olduğun 500 liralık harcama limitini yeniden kullanmış oldun. Ay içerisinde 2500 TL’ye düşürdüğün kredi kartı borcun tekrar 3000 TL oldu mu? Bak, şuan bankan avuçlarını ovuşturmaya başladı. Kıvama geliyorsuuun, kıvama geliyorsuuun… Oo yess!

Sana gökten para gelmediği sürece kartına takla attırmaya mahkum kaldın mı? 6 ay sonra TV’nin taksiti bitti ama o da nesi? Halen daha 3000 TL kredi kartı borcun var. E karta her ay takla attırınca malum, sonuç bu oluyor. Peki bu 6 ayda başka neler oldu? Her ay yeniden alışveriş faizi ödedin. Bak bunu hiç düşünmemiş olabilirsin? Hafif bir uyanma geldiyse devam et. Daha kırbaçlama sahnesine gelmedik.

Oldu ya bu ay ekstra masraflar çıktı. Trafik cezası yemiş olabilirsin, evindeki bir eşya bozulmuş olabilir, hastalık vs olmuştur. Olur yani, bunlar hayatın içinden kareler. O halde kredi kartı borcunun asgari ödemesi için ayırdığın parayı bu sürpriz masrafa vermiş olabilir misin? Şakkk! Şakkk! (Kırbaç sesi gibi oldu mu?)

Ahmet’e borçlu olsaydın, onu arar “Kardeşim bu ay başıma şöyle bir iş geldi. Sana olan borcumu biraz geciktireceğim” diyebilirdin ama bankayı aramana gerek yok.

Merak etme, o seni bulur!

Önce mesaj atar, sonra telefonla ararlar. Sizden bir ödeme sözü alabilirse iyi gününüzdesiniz. Hele bir ödeme sözü vermeyin de bakın o hanım kızımız tırnaklarını nasıl çıkarıyor. Çocuk gibi azarlar sizi. Siz bu sahneyi biliyor olmalısınız 🙁

Sonrasında faiz, maaş haczi gibi sahneler gelebilir. Hard sevenler ekran başına…

YETER! İçimi kararttın. Söyle artık şunu:

Kredi kartı borcumu nasıl öderim, Kredi kartımı nasıl kapatırım?

Aslında kredi kartının çok daha fazla olumsuz yönlerini sayabilirdim. Yazarken içim şiştiği için seni de daha fazla üzmek istemedim. Kredi kartı borcundan kurtulmanın en iyi yolu şudur:

Bankayı arayacaksınız. Çağrı merkezinde 5 saat melodi dinlememek için “kayıp, çalıntı başvurusu” menüsünü tuşlayacaksınız.

-Merhaba, ismim Mazlum. Kredi kartımı kaybettim.

-Kartınızı kullanıma kapattım. Yeni bir kart istiyor musunuz?

-Hayır.

İşte bu kadar! Merak etmeyin, yeni kart isteyip istemediğinizi sormak zorunda. “Hayır” dediğiniz anda mesele bitmiştir. Bundan sonra geriye borcu ödemek kalır. Onu da şöyle yapıyoruz:

Her ay, maaşınızdan arttırabildiğiniz kadarını (bu asgari ödeme tutarına denk gelmese bile) kredi kartı borcunuza ödüyorsunuz. Eğer, asgari tutarın altında ödeme yaptıysak önümüzdeki ay biraz yüksek faiz ödeyeceğiz ama merak etmeyin, ödediğiniz tutarı aşacak kadar faiz gelmeyecektir. Mümkünse asgariyi ödeyin, temiz iş olsun. Şimdi bu ödemeden sonra maaşınızın kalan kısmıyla ay sonunu getirmek zorundasınız.

E nasıl olacak?

Biraz gevşe tatlım. Anlatıyorum: 

Kredi kartını kesip bankayı hadım ettiyseniz gerisi kolay. Daha öncesinde kredi kartına takla attırma imkanınız olduğu için sizi rehin alan rehavet vardı. Kartı kullanıma kapattırarak o rehavet sayfasını da kapatmış oldunuz. Sigara içiyorsanız bu ay daha az paket tükettiğinizi göreceksiniz. Dışarıda yediğiniz yemekler için daha uygun mekanları tercih ettiğinizi göreceksiniz. Bozuk paralarınızı çöp gibi savurmadığınızı göreceksiniz. Kısacası nefsinize bir otokontrol uygulamış olacaksınız. Hatta bu durum size eskiden ne kadar savurgan olduğunuzu da gösterecek. Yani, aslında isteseydiniz bu zamana kadar küçük birikimler bile yapabilirmişsiniz. İşte bu en güzel uyanışlardan biri olacak.

Her ay bir miktar ödeme yapıp, harcamalarınızdan mecburi tasarruf yaparak kredi kartı borcunuzdan kurtulmuş olacaksınız. Bunu sağlamanın altın kuralı kredi kartını kullanıma kapattırmış olmaktır. Önce kullanıma kapatıyoruz sonra borcu kapatıyoruz. Bakın şuan bankanız acı çekmeye başladı bile. Hele şu kırbacı bir ver bakalım 🙂 Şakk! Şakk! Yahu bu çok zevkliymiş…

İyi de konuya krediden girdik, kredi kartından çıktık. Krediye mi yoksa kredi kartına mı karşıyız? Şahsen ben ikisine de karşıyım artık. Kredilerin faiz oranlarını göz önünde bulundurursak nasıl da masraflarımızı ikiye katladığımızı görmüş oluyoruz. Peki kredi neden çekiyoruz?

  1. Borcu borçla kapatmak için
  2. Ev veya araba almak için
  3. Bir bahane buluyoruz işte 🙂

Neden Banka Kredisi Kullanmamalıyım?

Borcu borçla kapatmanın imkansıza yakın olduğunu ve maddi zararının yüksek olduğunu anlatmama gerek var mı? Hadi ama ilkokula giden çocuk bile bu matematiği yapabilir.

Peki ev-araba işine ne diyorsun?

Ona da şöyle açıklama yapalım (ki buna katılmayan da çok olacaktır)

yeşilçamda-veresiye-bakkal-sahnesiYıllardır kendi irademle biriktiremediğim parayı, sırf banka beni zorlasın da mecbur kalıp biriktirmiş olayım diye alacağım ürüne 2 katı fazla para ödemek istemem. Buna müsaade edersem zor durumumdan faydalandırmış olurum. Zoruma gider. 🙂

Bununla birlikte, almak istediğim ürüne nakit param yetmiyorsa “ben o ürünü alacak güçte bir ekonomiye sahip değilim” demektir. Bunu kabullenmek neden çok zor? 10 Yıl deli gibi kredi ödeyene kadar 20 yıl kira ödeyebilirim. Belki evladıma bir miras bırakmış olmam ama eminim evladım, benim hayatım boyunca zorlanarak yaşamış olmamı miras olarak istemezdi. (Eğer banka kredisi kullanmadan ev alacak imkanım yoksa)

Banka kredisi kullanmadan, faizsiz ve çok cüzi masraflarla ev-araba sahibi olabileceğiniz hizmetler var. Onları araştırın. Ben buraya yazarsam bu yazının bir tanıtım yazısı olduğu düşüncesine kapılabilirsiniz. O yüzden hiç girmiyorum o kısma. 

ÖZETLEMEK GEREKİRSE:

Şımarık nefsimizi sahip olmadığı şeylerle besleyerek güzel ömrümüzü çileye dönüştürmeye gerek yok. Bir ürünü alacak ekonomik gücümüz varsa kendi imkanlarımızla alırız. Aksi halde zor durumumuzdan yararlanmak isteyenleri tahrik ediyoruz. Ee onlar da haklı 😉

Sen ne düşünüyorsun bu konuda? Yorumunu sayfanın altında paylaş lütfen.

Bünyamin Kapıcıoğlu

25 Yorum
  1. En son yediğim gecikme faizinden sonra 3 kartımı da kapattım. Bankacıların beni arayıp tekrar istermisin soruları bana thai masajı gibi geliyordu 😂😂

  2. Kıymetli arkadaşım, bu enfes makalenizi ilgiyle okudum. Çok doğru değerlendirmeler bunlar, ben de katılıyorum.
    Yalnız (yazınızın sonundaki özette geçen “şımarık nefsimizi” terbiye etmek için olsa gerek) sitenizde çıkan ilan/reklamlar çok dikkat çekici! Üç reklamın üçü de bankaların; ve kredi reklamları! Hayatın gerçekleri ne kadar da karmaşık!

    1. Merhaba Abdulmuttalip bey, yorum için teşekkür ederim. Sayfanın altında çıkan reklamlar google’ın otomatik yerleştirdiği reklamlar olduğu için ben müdahale edemiyorum. Google bu reklamları makalenin konusuna ve sizin arama geçmişinize göre otomatik belirliyor. Saygılar

  3. Hayatımda hiç kredi kartı kullanmadım, buna ihtiyacım da olmadı. Zengin bir ailem de yok, babamdan son harçlığımı 14 yaşında aldım 🙂 her neyse. Sadece internetten alışveriş yapmamı sağlayacak bir ön ödemeli kart edinmem yetti. İnanın ofise gelip kredi kartı pazarlamaya çalışan o mini etekli kızların kredi kartı kullanmadığımı duyduklarında ki yüzlerinden inanılmaz zevk alıyorum. Eminim “seni hala nasıl oturtamadık” diye düşünüyor. Benim olmayan bir parayı harcamak bana çok saçma geliyor arkadaş bunu anlamak zor olmamalı…

  4. Kredi kartı ve kredi konusundaki düşüncelerin fazlasıyla gerçekçi ve yaklaşım tarcın (farkındalığın) yine güzel. Şükür ki, baştaki ilk iki sorundan ikinci gruba girmediğim için seviniyorum. Bankaların beni kullanarak kâr elde etmelerini hiç istemem 🙂

    Ancak benim aklıma takılan nokta başka. Uzun yıllardır telefon kullanıcısıyım ve birçok noktada numaramı aktif olarak kullanırım. Neden bankalara ait böyle reklamlar veya diğer firmalara ait reklamlar bana gelmiyor? Benim de düşünmek istediğim nokta buydu yazındaki 😀

    1. Merhaba Mehmet, direk soruna cevap vermek istiyorum. (TAHMİNİMCE)

      1- Operatürünün SMS ayarlarında “reklam mesajlarını engelle” seçeneği aktif olabilir. Hatırlamadığın bir vakit bunu müşteri temsilcinden rica etmiş olabilirsin
      2- Çok fazla bankaya numaranı vermemişsindir.
      3- Numaranı abuk sabuk adamlara kaptırmamış, dolayısıyla piyasada reklam datası olarak satılan datalar arasına düşürmemişsindir 🙂
      4- Çok şanslısındır 🙂

  5. Teneke kumbara ile banka kartı candır , kandır.Tasarruf yapma , yarım ya da yerine göre tüm gün işte çalışma vb. öğrencilerin para biriktirmesine yardımcı olacak öneriler verdiğiniz çok güzel yazılarınız var.Ben diyorum ki acaba bu yazıları öğrencilerin nasıl ekonomik bağımsızlıklarını elde edecekleriyle ilgili bir yazıyla taçlandırsanız güzel olmaz mı?

    1. Güzel olur 🙂 Pasif gelir yöntemleri ve yarı zamanlı iş fırsatları hakkında bir içerik oluşturabilirim. Not aldım bakalım İnşallah en kısa zamanda diyelim.

  6. Eline sağlık, yine güzel bir makale olmuş. Kredi kartını kapatmanın bu yöntemini bilmiyordum. İyi oldu.. Kredi kartı olduğu zaman insana olmayan parayı harcamak sonra bankaların esiri olmak kolay geliyor. :((

  7. Teşekkürler çok güzel bir konuya değinmişsin Hızlı Adam, zaten belirtmişşin ama bu mesaj İnsan Aklıyla Dalga Geçiyor zaten halihazırdaki ödenemeyen faizli kart borcunu ödeyemeyen bir İnsana Diyorki Sana Bu kadar Faizli Borç Az Gelir . Üzerine biraz daha faizli bir borçla borçlandıralım diyor . Bu mesaj insan aklıyla dalga geçiyor. Böyle şeylere kanmamak gerekir ve kredi kartı kullanmamak gerekir diye düşünenlerdenim.

  8. 2016’da mecburiyetten kredi ve kredi kartı borçlarım vardı. Beklediğim para gelince hepsinden kurtuldum. O yüzden bundan sonra da mümkün oldukça bulaşmayacağım bu işlere.

  9. Telefondaki ” Falanca bankadan arıyorum. Siz bankamızın yaptığı…. “gibi cümlelerle devam eden sözde kibar çağrı operatörün sözünü kesip, üzerine basa basa “İLGİLENMİYORUM” demenin hazzı inanın tartışılmaz.

    1. Esasen ben pek haz etmiyorum bu durumdan. Neticede arayan kişi de bir emekçi ve ilgilenme potansiyeli olan kişilere ulaşmaya çalışıyor. Bir insanın sözünü kesmek zorunda kalmak bile üzücü.

  10. O kredi kartı ile çok sıkıntılar çektim.. Üstüne üstlük kredi kartından dolayı problem yaşadığında bankalardan herhangi bir kredi çekme imkanında olmuyor 5 sene gibi uzun bir süreçte. Bence kredi kartı kullanılmamalı ama kredi çekme olayı güzel bence çok zor durumlarda ilaç gibi geliyor.

  11. Bayıldım. Tam benlik olmuş. Eşime buna yakın olan düşüncelerimden bahsettiğimde, iyi de ama… İle başlayan cümleleri ard arda sıralaması beni hiç ikna etmiyordu. Bu yazı ilaç gibi geldi. Kesinlikle katılıyorum. Hele o kredi kartına takla attırma olayı, evliliğimizin ilk yıllarını bizim için çekilmez hale getirdi.. Şu an birikim yapabiliyorum çok şükür. Hatta sizin yazıda bahsetmek istemediğiniz o ev alma yöntemlerinden biri olan fuzulev ile ev için para biriktirmeye başladık. Merak ettiğim bişey var. Bu kapalı kumabaraları nerden bulabilirim

    1. Hayırlı olsun. Fuzulev aracılığıyla çocukluk arkadaşım ev aldı. Valla takdir ettim 🙂 Kumbarayı internette arayın bence, bilemedim nerede olacağını 🙂 Yorum için teşekkür ederim

  12. Yazıda kredi kokusu almış olmalılar ki, altta ve üstteki reklam banner larında banka logoları, leşin başındaki akbabalar gibi ürkütücü ve sinsi bi bekleyişleri var.
    Bünyamin kardeşim ! öncelikle kalemine ve gönlüne sağlık diyorum, mazide yüksek limitli birden çok kredi kartıdan zarar görmüş biri olarak. Kart kapatma yöntemin çok isabetli, çünkü ben de aynını uyguladım.
    İnsanlar tıpkı sigaradan kurtulmak için bu işi önce beyinlerinde bitirmeleri gerek. Aksi halde her daim kartlı hayata devam hususunda mutlaka bir mazeret bulacaklardır.
    Ben yakınlarımın yardımıyla kurtuldum ama diğer yakınlarımı karttan vazgeçmeye ikna edemiyorum.
    Allah’ın kulları, O’nun verdiği cüz’i iradeyi gerçek manada kullanmalılar, aksi halde şu hayat gerçekten de ızdıraba dönüşüyor.
    Selamlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top