skip to Main Content

Mülakatlarda Çuvallamanın 6 Yöntemini Ben Buldum :)

iş görüşmesiÖnem verdiğim veya pek üstüne düşmediğim, olumlu veya olumsuz sonuçlanan her mülakat sonrası kendimi sorguladım. Kısıtlı zamanda akıcı geçmesi gereken sohbetimizde ne hatalar yapmıştım? Artık geniş geniş düşünebileceğim bir zamanım vardı ve bandı geri sarıp iyice analiz ettim. Şimdi mülakatlarda yapılmaması gereken hataları, söylenmemesi gereken sözleri sizlerle paylaşıyorum. Şuan başka hiçbir yerde bulamayacağınız özgün bir konuyu okuyorsunuz. Üstelik biraz da mizah sosu ekledik. e hadi buyrun:)

İnanır mısınız mülakatlara girmekten çok keyif alıyorum. Neyi nasıl yapmam gerektiğini çok araştırdım. İnsan kaynakları departmanında çalışan arkadaşlarımla konu üzerinde çok sohbet ettim. Sırf gözlem ve araştırma yapmak adına girdiğim mülakatlar oldu. (Genelde başvuru yapmadığım, firma trafından teklif aldığım ve teklif edilen pozisyona pek ilgi duymadığım zamanlarda) “Görüşmekte fayda var” düşüncesiyle gittiğim mülakatlar da oldu. Tüm bunları söylerken, çok isteyip de alamadığım iş (olumsuz sonuçlanan) mülakatların da olduğunu itiraf etmeliyim.

TOPList 6 Numara:

Hayatımda girdiğim ilk mülakat Marks&Spencer firması için olmuştu ve olumlu sonuçlanmıştı. Belki de en büyük sebebi, deneyimsiz personelleri eğitmek için işe kabul ediyor olmalarıydı. Vasat bir görüşme değildi lakin şimdilerde düşünüyorum da çok bariz beden dili hatalarım vardı. Mesela: Ellerim sürekli masanın üzerinde ve parmaklarımı kenetlemiş bir şekilde sohbet etmiştim. Yani beden dilimi negatif kullanmıştım. Stresimi ve heyecanımı belli ediyordum. İyi bir beden dili için sözcüklerimi beden diliyle güçlendirmem gerekirdi. 

TOPList 5 Numara:

Marks&Spencer firmasından cevap beklediğim hafta Özdilek firması için gittiğim mülakat. Akdeniz üniversitesinde öğrenciydim ve part time iş başvuruları yapıyordum. Bu ek bilgiyi neden eklediğimi şimdi açıklıyorum. Mülakat sırasında “ulaşım sizin için problem olur mu?” sorusuna verdiğim cevap komikti: “Hayır problem olmaz zaten araba almayı düşünüyorum” dediğimde insan kaynakları personelinin gözleri açıldı ve şaşkın bir ses tonuyla “sen öğrenci değil misin?” diye sordu. “Evet öğrenciyim ama kazandığım para ile araba almayı düşünüyorum” dedim. Çaylaklığıma gülüyorum şuan:) Part-time işe ihtiyaç duyan ve ailede sadece babasının çalıştığını, baba mesleği ile birlikte ifade etmiş bir öğrenci kazandığı para ile otomobil alacak, üstelik otomobilin aylık yakıtını koyup işe gidip gelecek…  O sıralar biraz hayalperesttim doğru. Ve bunu çok net belli etmiş oldum. CV’min kenarına ne not aldı bilmem ama “pozisyondan beklentisi hat safhada” diye düşündürtmüş olmalıyım ki birdaha aramadılar beni 🙂 Diyeceğim o ki: iş görüşmelerinde gereksiz konulara girmeyin veya hayal gücünüzü çok zorlamayın. “ulaşım kolay oldu, oluyor vs” yeterli.

“Fakirin biri yolda bir adet nal bulmuş ve sevinmiş. üç adet daha nal bulabilirsem at alacağım demiş”

TOPList 4 Numara

Şimdi hataların hatası, ukelalığın son noktasına geliyorum:) Vatan Bilgisayar’a satış danışmanı pozisyonunda başvuru yaptım ve mülakata davet edildim. Bu işe başvuru yapmadan önce Marks&Spencer ve Collezine’da iş tecrübem olmuştu. Hatta Collezione’da mağaza müdürü pozisyonunda çalışmıştım. İnsan kaynakları müdürü sordu haliyle:
-Kısa bir iş tecrübesinin ardından nasıl oldu da Collezione’da birinci ayınızı doldurup müdür oldunuz. Biraz bu süreçten bahseder misiniz?

-Çalıştığım mağaza Trabzon’un OF ilçesindeydi. Of ilçesi nufüsu 19.000 kişi (2012) ve genç tecrübe sayısı az. Yani ben bölgeye göre biraz fazlaydım.

Şimdi bu açıklamam aslında doğruydu. Fakat bir doğru daha var ki: “Her doğruyu her yerde söylemek doğru değildir” bölgeye göre “Biraz fazlaydım” ne demek! Sırf bu cümle, sırf bu pot kırma durumu o iş için olumsuz değerlendirilmeme sebep olmuş olmalı.  O yüzden doğruları söyleme yönteminiz de doğru olsun diyorum. Daha kabul edilebilir bir açıklama yapmam gerekirdi. Bu açıklama hakkımda ukela, kendini beğenmiş yorumu yapılmasına sebep olmuştur muhtemelen. Tahmin ettiğiniz gibi o işi alamadım.

TOPList 3 Numara:

Çok basit sorulara hazırlıklı olmak gerekir. Size hiç mülakatta “bugün ayın kaçı?” sorusu soruldu mu? Bu soru bana Kampanya Elektronik için ilk görüşmesini başarılı tamamlayıp ikinci görüşme için üst düzey yöneticisinin karşısına çıktığımda soruldu. Bir anda afalladım. Bukadar basit bir soru sorulması bildiğimden tereddüt etmeme sebep oldu. Tereddüt edince hiç cevap vermemeyi tercih ettim. Çünkü böylesi basit bir soruya kendinden emin bir şekilde hatalı cevabı verirsem rezil olacaktım. Mahçup bir ses tonuyla “bilmiyorum” dedim. Üst düzey yönetici sordu tabi: “İnsan iş görüşmesine geldiği tarihi bilmez mi Bünyamin bey?”

Gel de şimdi açıklama yap. Hadi buyur burdan yak:) Neyse ki iyi toparladım. “Tabi ki bilmeli Murat bey. Tanışmamızın hemen ardından ilk soru olarak tarihi sormanız ve cevabın son derece basit olması bildiğimden endişe etmeme sebep oldu. Sanırım heyecanlandım.” Bu dürüst açıklama sohbetin devam etmesine sebep oldu ve akıcı bir görüşme gerçekleşti. O işi aldım. Yine de gerekli dersi çıkardım: Mülakatta çok basit soru da gelebilir, alışılmışın dışında bir soru da gelebilir. Soğukkanlı olmak gerekiyor. Bildiğinden şüphe etmemek gerekiyor

TOPList 2 Numara:

Başka bir iş görüşmesinde yine son aşamaya kadar gelmişim ve klişe sorulardan biri geldi: “Sinirli misiniz?”

Dürüstçe cevap verdim. “Evet, biraz.” Cevabımın ardından ek soru gelmedi. “hmm, anladım” şeklinde bir yanıt. Ne oldu peki? Günlerce düşünmek zorunda kaldım. “hmm anladım” ne demek? Ne anladı acaba? Sinirden ortalığı dağıtırım mı yoksa birazcık sinirliyim işte, her insan kadar gibi birşey mi anladı? Ne anladı bu adam:) Düşündüm de yine dürüst olmalıydım fakat açıklayıcı da olsaydım iyi olacaktı.

“Evet, İstanbul’da yaşayan her insan gibi ben de biraz sinirliyim. Haliyle trafik, yoğunluk, iş stresi derken insan gerilebiliyor. Fakat profesyonel iş hayatının gerekliliklerini iyi biliyorum. Bu durum işime yansımaz.” gibilerinden bir cevap, tabiri caizse Tadından Yenmezdi. Keşke böyle bir açıklama yapmış olsaydım. Bu durumda sadece dürüst değil aynı zamanda bilinçli ve akıllı izlenimi de vermiş olurdum.

TOPList 1 Numara:

Başka bir teknoloji marketine yaptığım iş başvurusu için çağırıldığım mülakat sohbetinde ise kullandığım bilgisayarın ve kullandığım cep telefonun teknik özellikleri soruldu. Bu soruya hazırlıklı olmam gerekirken, sadece internete girmek için kullandığım bilgisayarımın özelliklerini unutmuştum. Satın alırken fiystı değerlendirmek üzere baktığım özelliklerin hepsi çoktan uçup gitmişti aklımdan. Oyun vs. yüklemediğim için bilgisayarımın teknik özellikleri hiç ama hiç umrumda olmuyordu. Hızlı bir şekilde internette sörf yapabiliyor olmam yeterliydi. İnsan teknoloji satış danışmanlığına talip olur da evindeki bilgisayarı bilmez mi? Demekki: Teknoloji mağazalarından birine başvuru yapıyorsak evimizde sıkça kullandığımız teknolojik aletlerin özelliklerini bilmek gerekiyor. Dahası en güncel bilgisayarların, cep telefonlarının, televizyonların, fotoğraf makinelerinin vb araçların özelliklerine göz gezdirmek de gerekir. 

Bunun dışında sıkça yapılan hatalar neler derseniz:

Traş olmamak, resmi kıyafet giymemek, hiç soru sormamak, sohbete katılmamak (tren seyreder gibi), insan kaynakları çalışanına fırsat vermemek istercesine çok konuşmak (bıdı bıdı yapmak),  ölü balık gibi tokalaşmak, gözleri fırıldak gibi oynatmak (göz temasını sürekli bozmak), parmak ucuna basıp ayak titretmek, tebessüm yerine 32 diş sırıtmak, insan kaynakları personelini patron zannetmek, işe ihtiyacım var, zor durumdayım, ne iş olsa yaparım, siz ne maaş verirseniz ben itiraz etmem gibi absürt cümleler kurmak.

Bu yazımı beğendiniz mi? Bunun gibi biraz mizahi ve sansürsüz yazılarımı paylaştığım miskinadam.com ‘u da seveceğinizi düşünüyorum.
UYARI: Gerçekten sansürsüz 😉

Eğer buraya kadar sabırla okuduysanız:

Lütfen siz de başınızdan geçen bir mülakat anınızı yorum olarak gönderin. Yorumlarınız benim için çok önemli. İlgiyle okuyor, mümkün olduğunca cevaplıyorum.

Bünyamin Kapıcıoğlu

39 Yorum
  1. Emin Demirbüken

    Hayatimda yaklasik 25-30 is gorusmesine girdim ve bunlardan sadece 1 tanesinde ise alinmadim. Is gorusmeleri kadar ise basladiginizdada verilen sozlerin tutulmamasi hayal kirikliginin son noktasi oluyor. Ancak bu tamamen sizin elinizde. Oncelikle karsi tarafa sizin ne katacaginiz cok onemli. Kimse kimseye bos bos oturuyo sunuz diye para vermez. Secretcv kurumsal satis danismani ilanina basvurdum. Ertesi gun aramalari zaten yogun bir eleman sirkulasyonu oldugunun apacik kanitiydi. Yinede gittim gorusmeye ve ik ile yaptigim gorusme hic samimi degildi. Personelin yuzunde sahte bir gulumseme… zaten o an itibariyle benim kafamda o is bitmisti. Bünyamine soruldugu gibi bana telefonunu satar misin dedi… kusura bakmayin ben pazarci degilim ve size telefon satamam. Ayrica elinde telefon satan bir saticiya hic rastlamadim. Neden diye gelen soruya burasi telefon satmak icin uygun biyer degil. Peki dedi ve olumlu yada olumsuz durumda beni arayacaklarini soyledi. Olumsuz oldugunu adim gibi biliyorum ama olumlu olmasi halinde benim yerime siz calisin dedim sahte bir tebessumle ayrildim ordan. Sonuc olarak karsinizdaki insanin samimi olmadigini anladiginiz anda kirmizi alarmi farkedin… cunku verecegi vaatlerin tamami hikayeden ibaret. Biran önce kacmaya bakin… 😉

    1. Kesinlikle değerli dostum. Güzel konuya değindin. Personel sirkülasyonu (turnover) yüksek olan işletmeler en son tercihimiz olmalı. Sirkülasyonun çok olduğu işletmenin tek ama tek avantajı: daha hızlı terfi alabilecek olmanızdır. Lakin problemleri de beraberinde getirir. Sürekli işten çıkan personellerin haklı sebepleri insanı işinden soğutacak kadar güçlüdür. Maaşların geç ödenmesi, personele değer verilmemesi, prim sisteminin “sembolik prim”den ibaret olması, firmanın kurumsalcılık oynayan amatörler kümesinden oluşması ve çeşitli vaatlerin yerine getirilmemesi gibi… Böyle bir şirketin genel müdürü olsanız yine mutlu olamazsınız. Onun dışında İnsan kaynakları personelinin “Bana x ürünü sat” demesini ben de doğru bulmuyorum. Çünkü benim kabiliyetimi ölçmeye çalışan kişinin kendisinin de iyi bir satıcı olması gerekir.

      1. Aynen oyle kardesim. Yazilarini keyifle okuyorum. Ins birgun cok iyi iki firmanin CEO Lari olmamiz dilegiyle.. 😉

        1. Biz iş hayatına girdiğimiz andan itibarem “HEDEF” kelimesi en çok kullandığımız ve işimize anlam veren kelime oldu. CEO konusu nasip kısmet fakat bu sektörde üst düzey yönetici olana kadar hedeften şaşmama dileğiyle 😉

  2. Elinize sağlık. Mülakat teknikleri ve iş görüşmelerinde dikkat edilmesi gereken konularda tüm yazılarınızı okudum. En çok buna tebessüm ettim. Sağlıcakla kalın

    1. Fayda sağlayabildiysem ne mutlu. Mülakat teknikleri konulu yeni yazılar paylaşıyor olacağım. Hızlı adam’ı takip edin 😉 Yorum için teşekkür ederim

    1. Çok keyiflidir aslında. Örneğin 10 iş başvurusu yaptınız ve 3 mülakata katıldınız. Takip eden ilk pazartesi günü oturup nescafenizi içerken telefonlar çalmaya başlar.

  3. Mülakat tekniklerinde seni tek geçiyorum 🙂 harika bir yazını daha okumuş oldum. Eline sağlık

  4. Bugün SuperOnline’a bireysel satış temsilcisi olara başvuru yaptım ve ilk görüşmemi gerçekleştirdim. Açıkçası görüşmeye girmeden hemen önce aklımda yazılarınızda okuduğum teknikler vardı hocam. Özelllikle beden dili ve kendini beğenmişlik ile ilgili olan yazılar 🙂 Sonuç ilk görüşmeyi olumlu atlattım. Yine ben ayrıldıktan sonra referanslarımı arayarak bilgi toplamışlar. Yarında bir terslik olmazsa ik personeli ile görüşme yapıp işi neticelendireceğim. Hedefim yarına kadar tüm yazılarınızı okumak 🙂 Teşekkürler

    1. Yazılarımı referans kabul edip okumanız beni işime sıkı sıkıya bağlıyor. Geri bildirimlerinizle sürekli motive kaynağım oluyorsunuz. Hatta en çok yorumu siz gönderiyorsunuz diye olmalıdır; birçok kez yorumlarınız spam kutusuna düşüyor 🙂 İlginiz için çok teşekkür ederim

  5. mülakata giderken her neresi olursa olsun firmayı arastırın. örn ; beymen 1960 yılında italyan bi markayla anlastı 1970 yılında anlasmayı bozup ilk magzasını şişli istanbulda actı

  6. Merhaba Bünyamin Bey,

    Belki daha sonras mülakat deneyimlerimi paylaşma zamanı bulurum fakaat iş arayışım acil devam ettiği için bir konuda fikrinizi almayı çok isterim. Tam beni anlatan bir iş ilanı var ve başvurdum fakat onlarla görüşme istiyorum bunu en kendine güvenir ve en kendini sever şekilde nasıl anlatabilirim tel’de onlara?

    Teeşekkürler
    Selamlar
    Kezban

    1. Merhaba,

      İş ve sektör hakkında bilgi sahibi olmadan size yardımcı olmam zor gibi görünüyor. Dilerseniz bana İLETİŞİM panelinden detayları yazın ve elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışayım. Daha sağlıklı olacaktır.

      İyi günler dilerim

  7. Merhaba,

    Yukarıda iletişim kutusuna mesajımı bıraktım umarım ulaşmıştur size. İşten ayrılma nedenini nasıl daha iyi açıklarız ile ilgili.

    Çok teşekkür ederiz açıklayıcı yazılarınız için.

    Saygılarımla

    Kezban

  8. talep ettiğiniz ücret kısmına tecrübem olmadığı için maaş konusunda işletmenizin belirlemiş olduğu ücret şeklinde yazıyorum yada boş bırakıyorum bu doğru mudur

  9. Satış uzmanı görüşmesine gittim bi inşaat firmasına, masada gözlük olduğunu hayal et, gözlüğü tak ve gözlerini kapa ve hayal et dendi. Ne görüyorsun dedi afalladım bu konudaki görüşleriniz nedir

    1. Çok enteresan bir uygulama olduğunu düşünüyorum ve ben de sebebini merak ettim şimdi. Bu uygulamadaki amaç her ne olursa olsun ben olsam olumlu bir hayal kurardım. Mesela: “Taktım ve şuan olumlu geçmekte olan bir iş görüşmesi görüyorum” diyerek şekerleme yapardım heralde 🙂 Peki siz ne yaptınız ve nasıl bir tepki aldınız?

  10. Merhaba arkadaşlar,

    Koç grubu şirketlerinden 1 tanesinde gittiğim bir mulakatta ki bir anımı anlatacağım size;

    Bu 2. mülakattı ve üst düzey yöneticilerden bir ile yapıyorduk mülakatı. Herşey gayet iyi ilerlerken adam birden koltuğundan kalkıp arkasını döndü ve camdan dışarıya bakmaya başladı. Birkaç saniye geçmeden bana ‘kravatımı tarif eder misin?’ dedi. Şok olmuştum. Adamın kravatına dair en ufak bir fikrim yoktu. ‘Üzgünüm ama dikkat etmedim dedim.’ Sonrasında mülakata devam ettik, birkaç ilginç sorudan sonra mülakatın bitmesine yakın bir defter çıkarıp notlar aldı. Son olay daha da bombaydı. Çekmeceden 6-7 deste para çıkardı (lastikli olarak) ve ‘bunları giderken 2.katta muhasebeye bırakabilir misin’ dedi. ‘tabi ki’ dedim. Belli ki mülakatın bir parçasıydı, tam olarak anlamamıştım ne öğreneceğimi ama o heyecanla sadece rica ettiği şeyi yapmak kaldı bana. Tam çıkarken kapıdan bana seslendi ve tamam gerek kalmadı ben de ineceğim dedi ve oradan ayrıldım. Halen nerede hata yaptım bilmiyorum, çok düşündüm ama bulamadım. Tabi geri dönen ya da arayan da olmadı.

    1. Çok enteresan bir görüşme olmuş. Dikkat sorusunu anlamak mümkün ama para ile neyi test etmeye çalışmışlar acaba? Ben olsam ricayı geri çevirirdim. “İlk kez görüştüğüm birinden emanet alamam” derdim. Bence parayı almamalıydınız

      1. Emanet alma almamadan ziyade ne aldığı ve ne kadar aldığı önemli. Ben de uzun yıllar yöneticilik yaptım ve bu testi ben de yaptım. Buradaki hatası parayı almak değil. Rica etsem kapalı bir zarf, kargo poşeti ya da normal poşeti bağlayıp uzerine rakam yazar mısınız olmalıydı maalesef.

  11. Peki hiç bır yerde çalışmamış birisi ıcın lcw defacto gıbı yerlerde satış dayanışmanı olmak için cw’sı konusma tarzi nasıl olmalı yanı onceden satış dayanışmanı olarak ise alınmıs birisi yerine benı tercih etmelerı ıcın nasıl davranmalıyım ?

  12. Merhabalar arkadaşlar yazılan yorumların hepsini okudum bazılarına güldüm bazılarında çok ilginç geldi…çok güzel bir site olmuş bu arada yarın vatan bilgisayar lâ iş görüşmesi yapacağım satış danışmanlığı için bu Problem olacağını zannetmiyorum tavsiyelerini var mı acaba…teşekkürler

    1. Teknolojik ürünler hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu veya teknolojik gelişmelerle ne kadar ilgili olduğunuzu test eden sorular soracaklarını düşünüyorum. O yüzden bilgilerinizi tazelemenizi tavsiye ederim. Cep telefonu, bilgisayar, televizyon ve elektronik ev aletleri konusunda son teknolojileri, trendleri, ilginç gelişmeleri vb bilgileri araştırırsanız mülakatınız çok daha rahat geçecektir. Özellikle kendi kullandığınız cep telefon, bilgisayar ve diğer elektronik eşyalarınızın özelliklerini bilin. Şöyle bir soru gelirse şaşırmayın: “Hangi bilgisayarı kullanıyorsun? Neden o bilgisayarı aldın? Hangi yönünü beğenmiştin? Hangi cep telefonunu kullanıyorsun vs vs”

  13. Teşekkür ederim mülakat tan sonrada yazacağım buraya nasıl geçti neler sordular Vs. .. :))

  14. merhabalar, ben de yeni bir mezun ve iş başvuruları yapmış biri olarak yorumlarınızı takip ediyorum, değişik tecrübeler edinmişsiniz.
    Benim sorunum şu; yazı dilime güveniyorum, ancak sözlü durumlarda heyecanıma yeniliyorum ve sergilediğim tüm davranışları iş işten geçtikten sonra elekten geçiriyorum, şunu söylesem daha doğru olurdu, ben neden öyle söyledim ya da buna cevap veremedim vb. düşünceler ile. Aklıma gelmiyor açıkçası o an yapmam gereken şeyler. Ne yapmalıyım bu sorunu nasıl çözebilirim onu da bilmiyorum açıkçası.
    Ama anladığım kadarıyla doğrucu olmak önemli ve bir işi almak için denilenleri yapmak (işverenden emanet alma örneğinde olduğu gibi) doğru bir tutum değilmiş. ”Önemli olan ”Hayır” da diyebilmek yeri geldiğinde.. Aslen bu yaşanan durumların pek doğru olmadığına yönelik bilgiyi okumadan önce bu tarz bir durumla karşılaşsam ben de önce şaşırır, büyük ihtimal sonradan emanete ”tabi” derdim. mülakatlara girip bu forumda insanları bilgilendirmeniz dolayısıyla çok iyi olmuş, gerçekten emeğinize sağlık paylaşımlarınız için =)

  15. Anladigim kadariyla özguven, pratik zeka, durustluk, samimiyet, beden dili ve ikna becerisi gibi faktorler basvurunun sonucunu etkileyebiliyor.

  16. Merhaba Bünyamin Bey
    Bu yazınızı okudum oldukça yararlı.Ben de bir anımı anlatayım. 90’lı yıllar da tam yılını hatırlamıyorum. Bir gazete ilanı ile iş görüşmesine gittim Firma Şirinevler meydan’a çok yakın bir yer görüşmeye giderken üzerim de gömlek rengini hatırlamıyorum klasik bir gömlek siyah kumaş bir pantolon giymiştim.:Görüşmeyi yaptık normal bir görüşme oldu.Ayrılmak için tokalaştık tam kapıdan çıkacakken bana sizi işe almaya karar vermiştim ama siz karamsar birisiniz dedi. Ben’de nerden anladınız karamsar olduğumu diye sordum. Siyah renk giymişsiniz,siyah giyenler karamsar olurlar dedi. Gülümsedim çıktım ordan.

    Ben de şunu anladım iş görüşmesine giderken giyeceğiniz kıyafetin rengi de önem taşıyor.Görüşmeye gidilirken mutlaka güzel giyinilir ama seçilecek rengin de önemi var mutlaka

    1. Kıyafetin önemi elbette var ama “siyah giymişsiniz, karamsarsınız” şeklinde bir yorum bence acemilikten başka bir şey değil. Arkadaş işini abartı derecesinde ciddiye alıyor olmalı 🙂 Deneyiminizi paylaştığınız için teşekkür ederim Kayhan bey.

  17. merhaba
    henüz bir iş tecrübem olmadı henüz üniversite 3. sınıf öğrencisiyim fakat staj için gittiğim b.devlet hastanesinde Genel Sekreterlikten gönderilmeme ve kurumun kişiyi alma veya almama gibi bir lüksü olmadığı halde sorulan sorulara verilecek cevapların özellikle acemice hareketlere verilen tavırların neler olduğunu farkettim bilgilendirmeniz için tesekkurler 🙂

  18. Merhaba arkadaslar 2yil once tanidik yani torpid vasotasiyla finans bank gorusmeye gittim buarada (ic mimarlik okudum Yuksel Lisans pazarlama bolumu.i.k yetkilisi konustuk konusmanin sonuna dogru bana baska bir yer onerdi ama tabi torpil olmadan o ise Kabul edilmen Zor dedi i.k yetkilisi bana bakti Ben ona cevap bile vermedim.turkiye Hali 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top