skip to Main Content

Boş Durmaktan İyi Olan İşler

Boş zamanlarımızı değerlendirmek istediğimizde kendimize iyi bir aktivite bulamaz ve “boş durmaktan iyi” olan işlerle meşgul oluruz. Genelde bu işin ne olduğuna biz karar vermeyiz. Çevremizden birisi çıkar ve bize öneride bulunur. “Madem boş zamanlarını değerlendirmek istiyorsun, git elişi yap. 3-5 harçlık kazanırsın. Ne olacak? Boş durmaktan iyidir” gibi önerilere alışık olmalısınız.

HızlıAdam çalışma prensiplerine göre boş durmaktan daha iyi olan işleri açıklıyorum. Sır niteliğinde olduğu için kimseyle paylaşmayın. Çünkü size önereceğim işleri herkes yaparsa: “Boş işleri yapacak adam kalmaz”

ek işNasıl Yani?

Çok basit. Bence “boş durmaktan daha iyi” şeklinde nitelendirilen bir iş en az boş durmak kadar boş bir iştir. Karmaşık cümleler kurmayı sevmem. Fakat bu durum biraz karışık. Hemen açıyorum.

Mesela boş durmak yerine boş boş oturabilirsiniz. Fakat oturma şeklinizi “boş” olarak yorumlarsanız kural hatası olur. Bunun adını “dinlenmek” koyun. Vücudunuzun dinlenmeye ihtiyacı var. Fiziksel açıdan yorgun değilseniz muhtemelen zihinsel yorgunluk çekiyor olmalısınız. Bir işle meşgul olmayan yada meşguliyeti az olan insanların düşünecek daha fazla zamanı olduğu için zihinleri yorulur. Dinlenin.

Boş durmak yerine uyuyun. Bu öneri de yine boş durmaktan iyi bir iştir. Dinlenir yada uykunuzu alırsanız asıl işinizde daha özverili olursunuz. Güne daha zinde başlar ve daha çok kazanırsınız. Belki daha çok satarak, belki daha iyi iletişim kurarak, belki daha hızlı terfi alarak… Neticede uykuyu almış/Dinlenmiş beden daha hızlı koşar. Unutmayın: “İş hayatında rekabet hız ister”

“Para Kazandıracak İşlerden Bahsediyoruz” Diyorsanız Eğer:

Ozaman buna “boş durmaktan iyi iş” diyemezsiniz. Diğer işim, diğer mesleğim, diğer gelir kaynağım gibi tanımları kullanmanızı tavsiye ederim. Yaptığınız iş her ne olursa olsun ona sevgi ve özveri katmak zorundasınız. (Tabi eğer harcadığınız zamanın karşılığını almak istiyorsanız) Bu yüzden değerlendirmeye aldığınız işe “boş durmaktan iyi” diyerek kendi işinizi yada ek işinizi küçümsemeyin. Üst düzey bir yöneticiye, “bu işi neden seçtiniz” sorusu sorulduğunda cevap olarak: “boş durmaktan iyidir” dediğini düşünsenize. Düşünmenize gerek yok. Öyle bir tabir kullanacak kişi hiç bir zaman üst düzey yönetici olamaz zaten.

İnanın bugün limon satmak için pazara insem, özenle bir tezgah hazırlar ve en çarpıcı sloganı üretmeye çalışırım. Adını da perakendecilik koyarım. Gerçek adı da budur zaten. Toptan alınan limonu, tek tek (perakende) olarak satmak ve toplam ürün bedelinden kar yapmaktır. Yani yapılan işe genel toplum yargısı değil, kendi değer yargınızı katarak başarılı olabileceğinizden bahsediyorum.

“Aynı işi küçümseyerek yaparsanız küçük paralar; gözünüzde büyüterek yaparsanız büyük paralar kazanırsınız.”

Hemen şimdi ek işinizin veya ek gelirinizin adını koymaya ne dersiniz? Unutmayın; profesyonel bir isim olmalı. Hatta sloganı olursa daha bir sükseli olur. Size yardımcı olmak için ilk yorumu ben yapayım.

Bünyamin Kapıcıoğlu’nun işi, satış uzmanlığıdır. Diğer işi de (2. iş demek istemiyorum çünkü en az ilk iş olarak nitelendirdiğim satış uzmanlığı kadar önemsediğim bir iş) Yazarlıktır. Evet ben yazarlık yaparak gelir elde ediyorum. Az ya da çok. Bunun bir önemi yok. Amacım: Herkesin verebileceği bilgiyi, herkesin dinleyebileceği şekilde vermek. (Vizyon) Bu yüzden, bana 100 kelimeyi 2 liraya yazdırabilecek kurnaz henüz yok. Yaptığım işin ücretini ben belirlerim. Uygunsa birlikte çalışırız. Değilse zaten çalışamayız. Gördünüz mü? Ne verirseniz razıyım (boş durmaktan iyidir) yaklaşımından uzak bir tutum. Çünkü işimi ciddiye alıyor ve gecelerce usanmadan egzersiz yapıyorum. Ukala diyenlere saygı duyarım. Ukala ve saygılı 🙂

Bir dönem ek gelir sağlamak için valelik yaptım. Bana göre valelik = ileri sürüş ve park teknikleri stajyerliğiydi 🙂 Ne demek istediğimi anladınız. Şuan bence aynı frekanstayız. Öyleyse tekrar söylüyorum:

Hemen şimdi ek işinizin veya ek gelirinizin adını koymaya ne dersiniz?

Yorumlarınızı en az işim kadar önemsiyorum. Mevcut işinizi veya ek işinizi yeniden, yorum olarak paylaşın.

Bünyamin Kapıcıoğlu | HizliAdam.com (Rekabet Hız İster)

36 Yorum
  1. Öncelikle yazınızın ana felsefesini taktir ediyorum ve tüm yazı boyunca yüzümde tebessüm vardı. Az önce bir cümle okumuştum ve bu felsefenizle çok yakın birbirine:

    “Hiçbir işin kıyısından köşesinden tutmayın. Yapacağınız iş her ne ise, küçümsemeden ona sahip çıkın. (Sakıp Sabancı)”

    Şu anda ileride başka bir iş kolu ile aynı doğrultuda götürdüğüm yazarlık ve süblimal mesaj uzmanlığı konusunda çalışıyorum. Uzun süredir üzerinde uğraştığım yazarlık mesleğimi dallarına ayırarak bir kolu olan süblimal reklamcılık girişimimde, kendimi geliştrerek profesyonel olma yolunda çalışıyorum. Diğer mesleğimi

    Yukarıda yazdığım süblimal mesaj uzmanlığına ben dahil zor inandım ancak gerçekten bunu düşününce, doğru olduğunu gördüm. Yazınız tamamen kendini odaklamak, kendini işe vermek ve başarmaya odaklı bir şeydi. Kısacası bende bir mesleğe sahibim şu an 🙂

    1. Sublimal mesaj uzmanlığı. Çok çekici bir isim 🙂 Tam olarak neyi kast ettiğinizi anladım. Bence güzel ve ciddi geliri olabilecek bir meslek. Başarılar diliyorum üstadım.

      Ayrıca ruhumu tatmin eden yorumunuz için teşekkür ederim 🙂

      1. Süblimal mesajlar, insanların bilinç altına bir fikri, düşünceyi yada eylemi belli etmeden aktarmaya yarayan bir araçtır, yöntemdir. Misal biz görmesek bile bazı filmlerde saniyedeki onlarca karaden biri coca cola hakkında olabiliyor ama biz görüyoruz. Biyolojik eksikliğimizden dolayı biz fark edemiyoruz. Ama benim uğraştığım dal bu değil.

        Blog üzerindeki reklam çalışmaları yada yazılarda belirli bir fikre, çok azda olsun vurgu yaparım ve bu konuda da iyi olduğumu düşünüyorum 🙂 Yani öyleymişim 🙂

        1. Ek bilgi için teşekkür ederim. Yanlız kelimenin doğrusu subliminal diye hatırlıyorum. Subliminal Reklam konusunda bana misafir içerik paslayabilirsiniz. Nasıl fikir 🙂 ?

          1. Ateşli bir Türkçe savunucusu olarak bu yaptığım hatadan dolayı kendimi affetmeyeceğim:) Sanırım heyecandan dolayı oldu:/ İçerik konusunda da detaylı olarak konuşursak, tabiki niye olmasın 🙂

      1. Evet hocam aynen kuyumcu misali örneğin bir arkadaşın paypal hesabında 30 tl ve bunu nakitte çevirmek istiyor siz ona diyorsunuz ben size 25 lira nakit gönderiyim 30 tl paypal bana gönderin.

        1. Yıllardır internet kullanan biri olarak paypal konusunda nasıl vahil kaldım ben de anlamıyorum. Peki bu 30 lirayı sana gönderen arkadaş kendisi nakite çeviremiyor mu? Paypal’da alınan bakiye artık x bir banka hesabına aktarılamaz mı? Direk sanalparaya mı dönüşüyor?

          1. kendisi de bozabiliyor tabiki ancak hesaba geçmesi 5 gün sürüyor. Acil ihtiyaç vs. durumlar olabiliyor bir de aylık 500 dolar sınırı var. Bu sınır arkadaşta dolmuş olabilir. Bu yüzde başkasına bozduruyordur.

  2. Evet yine harika bir yazı için teşekkür ederim. Ha benim ek olarak yaptığım ikinci işim ise Türkiye’ye hizmet veren birçok Canlı Maç izleme sitelerinin Moderatörlüğünü yapıyorum. Kendi sitem her ne kadar birinci sırada olmasa da ara sıra birinci sayfalara kadar da çıkmakta.

    Eğer sizlerde yaptığım ek işin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız buyrun siteme http://www.stadyumtv.com

    Ha sloganimiz ne olduğunu da söyleyeyim: Maç dediğin stadyumdan izlenir.

    1. Merhaba, Yorum için teşekkür ederim. Her ne kadar ilgili olduğunuz alanda cahil olsam da (ben) görsel anlamda gayet hoş göründüğünü söyleyebilirim. Sloganı da çok yerinde buldum. Ziyaretçiniz bol olsun

  3. Bende ek iş çok Bünyamin hocam, hemde sim koyamayacağım kadar. Birde ek iş demeden önce asıl işi bulmam lazım ki bu nokta zaten elimdekilere ek iş dememi engelliyor 🙂

    1. Hocam birgün 5-6 masalı bir ofis kiralayıp sadece web üzerinden para kazanmayı planlıyorum. Şuan belki hayal ama imkansız değil. Öyle birşey olursa o masalardan birinde sizin oturduğunuzu hayal ediyorum. Yakışır bence. Web x alan uzmanı Kerim bey’in telefonu. buyrun nasıl yardımcı olabilirim 🙂

      1. Takip ettiğim bloglardan bugün gelen 2. iş teklifi hocam. İlki Mustafa’dan ik müdürü olmam içindi 🙂 Her iki tarafında artlarını bir değerlendirmem lazım 🙂

        1. Kendi işinizin patronu olmak ister misiniz?
          Öyleyse sıkı durun! HızlıAdam size hayallerinizi sunuyor.

          Esnek çalışma saatleri ve kontrolün tamamen sizde olduğu; dilerseniz havuz başında kokteylinizi yudumlarken çalışabileceğiniz bir iş dünyası hayal edin.

          Artık faturalara yetişemeyen ve sürekli takla atan kredi kartlarına ihtiyacınız kalmayacak. HızlıAdam’ın size sunduğu yüksek gelir fırsatını değerlendirerek aile hatta sülale saadetinizi sürdürebilirsiniz.

          Bizimle çalışmak İster misiniz? Cevabın Evet olduğunu biliyordum. Öyleyse sizi aramızda görmekten mutluluk duyacağımı belirtmek isterim.

          HızlıAdam İnsan Kaynakları Departman Müdürü: Yalan Dolanoğlu

          🙂

        2. Kerim Bey hakkınızda yaptığım geniş çaplı araştırmalar sonucunda sizi tanıdığım kadarıyla insan halinden anlayan çok değerli bir kişiliğe sahipsiniz. Müşterilerin ve daha da önemlisi insanların tercihlerine önem verip onlara uygun ürün sunma yeteneğiniz olduğunu gördüm. Bu yeteneğiniz sayesinde insanlara ve potansiyel müşterilere seçim yapma imkanı sunmadan, bizzat hayalini kurdukları ürünü sunarak 100% satış yapabilirsiniz. Bir halk pazarında elma satan domatesçi olsanız bile, müşteri tezgahınızın önünden geçerken aklında olan “sert olsun”, “bol sulu olsun”, “bol çekirdekli olsun”, “hafif mayhoş bir tadı olsun”, “fiyatı uçuk olmasın” gibi istekleri tezgahınızda sunacağınız farklı kombinasyondaki ürünlerinizle müşteriye satış yapma ihtimalini ortadan kaldırıp 100% satış yapabileceğinizi gördüm.

          Sizin gibi kıvrak zekalı ve düşünceli birisinin bu gibi özelliklerinin farkında olduğundan ve sizin sayenizde şirketimizin satışlarında büyük ölçüde artış sağlayacağımızdan eminim. Sizinle bir akşam yemeğinde yada sosyal tesisimizdeki tenis kortumuzda yapacağımız bir maç sonrasında kısacası uygun bir vakitte ortak çıkarlarımız doğrultusunda görüşmek isterim. Dönüşünüzü dört gözle bekliyorum Kerim Bey, anne babanızın ellerinden öperim selamlarımı onlara da iletin lütfen.

          Mustafa T.
          😀 😀

          1. Mustafa Bey Merhaba,
            Kerim bey bir kenara dursun biz güçlerimizi birleştirerek nice Kerimlerin kapımızda iş dilenmesini sağlayabiliriz. Ama önce bir iş bulalım kendimize. Sonrada Birleştirelim. (Güçlerimizi)

            “Kerim hocam mizah anlayışınıza sığınarak yazdım”

          2. Bu yorumlardan sonra güven problemi yaşamaya başladım Hızlı Adam’a karşı. Anında satışı koymuş işi kabul etmiş olmama rağmen 😀 Bundan sonra karın tokluğuna da olsa Mustafa ile birlikteyim 🙂 İnşallah oda kazık atmaz 🙂

  4. Bünyamin hocam yazıyı çok beğendim 🙂
    Çok düşündürdü beni. Benim ek işim ne ki, ek işi bırak işim ne hacı diye sordum kendime. Boş geçirdiğim zamanlarımı düşünüp biraz hayıflandım. Yaptığım şeylerde evet ben bu yaz bu işi yapacağım, bu benim işim diyemeyip, verimsiz geçirdiğim zamanlarımı düşündüm.

    Karışık olan kafamı biraz daha karıştırdım. Teşekkür ediyorum, karışık kafalar iyidir, güzeldir, beyni çalıştırır 🙂

    1. Mustafa kardeşim, sizden iyi çaycı olur bence:) Çay demleme ustası, çay üretimi, farklı çay aromaları, çay tüccarı, çay içme ve içirme derneği başkanı gibi 🙂

      1. Çayın hazzına varabilmem ve vardırabilmem için çay üzerinden gelir elde etmemeliyim (:
        Çünkü maddi çıkarlar doğrultusunda çaydan alacağım lezzet azalabilir (:

        1. Anladım. O riske giremem diyorsunuz yani 🙂 Ben de bir çay tiryakisi olarak (hatta çay üreticisi) şunu söylüyorum: Trabzon’un Of ilçesinde çay bahçelerinden topladığım o yeşil yaprakların ince belli bardakla, tavşan kanına dönmüş bir şekilde önüme gelmesi gurur verici. Hatta kendimi çay gurmesi olarak görüyorum. Üstüne bir de para kazanınca hüüppp bir yudum daha alıp arkama yaslanıyorum ve diyorum ki:

          “Salyangozu az, yeşil kurbağası kıvamında olmuş”

          Çünkü çay üretiminde, çay yaprakları üzerinde gezinen hayvanlar da torbaya girebiliyor. Bu yüzden sera çayı ile doğal çay arasında ciddi lezzet farkı vardır 🙂

          Umarım bu sizi çaydan soğutmaz 🙂

          1. Allah yaratmış bir kere, bize burun kıvırmak yakışmaz (:
            Severek tükettiğimiz şeylerin birçoğunun hikayesi hoş değil zaten. Bu salyangozlu kurbağa sözü benim bilakis hoşuma gitti. İlk defa duydum da 🙂

            Çay üreticisi olduğunuzu bilmiyordum. Bu yaz geçti de önümüzdeki yaz bir karadeniz turu planlıyorum. Çayın serüvenine şahit olmak istiyorum.

            @Kerim Bey çalışma arkadaşlarımı özenle seçerim ve onlara karşı son derece fedakar olabilirim. Bırakın karın tokluğunu yemem, yediririm; içmem içiririm. Verdiğiniz karardan pişman olmayacağınızı garanti ediyorum 🙂

          2. Ben de gitmek istiyorum artık memlekete. 3 yıl oldu neredeyse. Zaten kendime hedef koydum. Satmak zorunda kaldığım aracımı yıllık iznime kadar tekrar satın alıp üstüne bir de tatil parası biriktirerek Trabzon’a gideceğim. Bozuk para kumbaram ve google adsense hesabım da buna destek olacak inş:) Ben Trabzon’da olursam ağırlamak isterim.

            Filtresi özellikle sökülmüş çaydanlıklarda demlenen OF çayını da içmenizi isterim. Bardağın 1/5’i çay çöpü (bizim tabirimizle hupuş) doluyor ama beğeneceğinizden eminim.

  5. merhabalar, yazılarınızı okudum harikulade… insanı insan yapan paylaşımlardır, doğru insanlar doğru yazarlar, hepsi hayatın gerçekleri..

  6. Esas mesleğim: Tıbbi bir falcıyım. Nerede hangi rahatsızlık varsa görüntülerim. 🙂 Ek mesleğim: Şifacı ve seyyahım. Yolum bilgeliğe çıkıyor, hadi birlikte yol alalım. :)))

  7. Merhaba yazılarınızı şiddetle takip ediyorum..
    is hayatımı büyük bir hayal kırıklığıyla geride bıraktım sektör pazarlama idi..
    ne çay satabilirim kahvede ne pazarda limon yeterince uyudum dinlendim boş zamanlarımi doldura biliçek tavsiye fikirlerinizi bk

  8. Asıl işim sınıf öğretmenliği. -12 yılda 9. kez birinci sınıf okutarak kendi dayanma sınırlarımı deniyorum :))– Yıllar içinde biriktirdiklerimi ve deneyimlerimi de iyi bir eğitim yayıncılıktan kitap olarak çıkardım. Yazarlıkta kendime kariyer planı çizmedim, olabilir ama…
    Benim asıl istediğim her sınıfın ihtiyacı olan pratik, güvenli ve çok işlevli eğitim malzemelerini tasarlamak ve satmak istiyorum. Kendim yapamayacağım için okullarda özellikle gerilla tipi satıcılık yapacak kişiler bulsam :))
    İkinci istediğim, sınıfta edindiğim tecrübeyi akademik alanda yetişenlerle paylaşmak. Özellikle sembol, harf vs.yi simgeleştirecek hikayeler uydurup öğrenmeyi kalıcı hale getiriyorum. Bu yüzden kısa sürede çok bilgiyi öğretebilen bir öğretmenim. Küstah mıyım, hayır, kendimi biliyorum aksine 🙂
    “boş” diye bir vaktim yok. Mesela biraz dinleneyim derken burada 10 kusür makalenizi okudum. Çocuklarım henüz küçük olduğu için adım atmakta biraz zorlanıyorum. Bu bekleme aşamasını da mayalanma olarak düşünüp kendimi avutuyorum 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top