skip to Main Content

Satış Yaparken Dikiz Aynası Kullanın Desem?

Hepimiz sabah kalktığımızda ayna karşısına geçer ve nasıl göründüğümüzü kontrol ederiz. Özgüvenin en önemli araçlarından biri şüphesiz aynalardır. Aynaya küs olmak, kendini beğenmemek özgüven eksikliğinden kaynaklanır ve üzerine gitmek gerektiğini düşünüyorum. “Ben aynalara küsüm” diyeniniz varsa “Neyin var çakı gibi delikanlısın/Fıstık gibi hatunsun işte!” diyerek sırtını sıvazlar, yazıma kaldığım yerden devam ederim. Merak etmeyin sıkıcı bir yazı değil. Enteresan bir ayrıntıyı paylaşacağım. Ben yazarken siz de hızlıca okumaya devam edin.

gülümsemek

Dış görünüşüne önem veren kişiler, profesyonel iş dünyasında kendine, iş arkadaşlarına, işine ve muhatap olduğu diğer kişilere saygı duyuyor demektir. Hatta iş ilanlarına olmazsa olmaz  “prezentabl olmak” maddesi bu nedenle eklenir. Dış görünüş bir beden dili unsurudur ve etkili iletişimde beden dilinin önemi ort. %60 olarak varsayılmaktadır.

Aynı zamanda kişinin özgüvenini arttıran en önemli etkenlerden biri: görünüşüne olan güvenidir. Sabahları ayna karşısında geçirdiğimiz vakit bize iş dünyasında yol, su, elektrik olarak geri dönmektedir. Saçınız, gömleğinizin yakası, erkekler için kravatın duruşu, kadınların tokası veya tacı, dişlerinizin beyazlığı, yüzünüzdeki istenmeyen misafirler (siyah nokta, sivilce vs), gözleriniz, yüz ifadeniz kısacası “tipiniz” demek istiyorum. Evet tipiniz hakkında emin olana kadar zamanınızı ayna karşısında geçirmeniz gerekebilir. (Gereksiz kuruntular yapmadan)

Güne ayna karşısında başlamak yetmez tabi. Şimdi en can alıcı noktaya değineceğim:

Muhtemelen çoğumuz gün içinde ara ara ayna karşısına geçiyordur. En basiti lavabo kullanımlarımızda istemesek bile aynayla yüzleşiyoruz. Ufak bir çeki düzen ve ardından işe devam…

Bu da yeterli değil!

“Yahu sen de dalga mı geçiyorsun. Oldu olacak dikiz aynası takalım kendimize” diyenleriniz vardır. Evet doğru bildiniz. Dikiz aynası iyi bir yöntemdir. Nasıl mı?

Daha önceki yazılarımdan birinde “çağrı merkezinde tebessüm etmenin önemi” başlığıyla sizi görmeyen birine tebessüm etmenizin iletişim adına etkili olabileceğini anlatmıştım. Şimdi bu tebessümleri ve mimiklerimizin kontrolünü sağlamak adına aynaları satış ofisimize taşımaktan bahsetmek isterim. Bu yöntem her satış sahası için uygun olmasa da; satış görüşmelerini ofis içinde/masa başında yapan satış danışmanları için hayat kurtarıcı niteliktedir.

Satış ofisinizde dikkat dağıtıcı nesnelerin olmaması gerektiği konusunda içerik paylaştığımı hatırlıyorum. Öyleyse olması gerekenlerden birine de “size dönük küçük bir ayna” maddesini eklemek isterim. Etkili iletişim ve ikna için aynadan yardım almak:

Satış görüşmelerinde bazen beklenmedik sorular veya eleştiriler gelebilir. Bu gibi durumlarda genellikle modumuz düşmektedir. Bu da kontrolsüz bir şekilde mimiklerimize yansır. Tam bu esnada görüşmenin ivmesi olumsuz seyredebilir. Anında kontrolü ele almamız gerekecektir. Eğer bilgisayarınızın yanında ufak bir ayna bulundurursanız, nasıl göründüğünüzü göz ucuyla kontrol etme şansınız olacaktır. Tabi bunu yaparken göz teması kuralını ihlal etmemeye de özen göstermek gerektiğini hatırlatmak isterim.

Aynaya Bakın:

Yüzünüzde olumsuz bir ifade varsa enerjiniz düşüyor demektir. Satış görüşmesinde enerji önemlidir. Dokunup görülemeyen bu kavram karşı tarafın (potansiyel müşteri) hissedebildiği bir duygudur. İstenmeyen duygudur. Görüşmeye olumsuz etki eder. Bunu istemeyiz. Hemen kontrolü bilinçli bir şekilde ele alıp tebessüm etmeye devam etmeliyiz. Çok zor anlarda dahi bu manevrayı yapabiliriz. Tabi yüz kaslarımızın ne yaptığını unutmamışsak. Ya da hatırlatan bir aynamız varsa bunu kolaylıkla yapabiliriz. Eğer halen daha küçük bir ayna edinmediyseniz yarın ilk bulduğunuz satış danışmanına gidin ve size bir ayna satmasını isteyin. Bunu yaparken de tebessüm ediyor mu diye kontrol edin. Sonra da bu sayfanın yorum panelinde dedikodusunu yapalım. (Kimlik ifşa etmeden) Biraz da gülelim yahu 🙂

Bu Yazıya İstinaden Hiç Tarzım Olmayan Hikayelerden Birini Paylaşmak İsterim:

İnternette Fenomen Olmuş Hikayelerden Biri:

TEBESSÜMÜN GÜCÜ

tebessümKüçük kız, evlerinin önündeki sokakta sek sek oynarken önünden geçen hüzünlü bir yabancıya gülümsemiş. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep olmuş. Bu ruh hali içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırlamış. Hemen bir not yazmış ve yollamış. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflenmiş ki, her öğlen yemek yediği lokantadaki garson kıza yüklü bir bahşiş bırakmış.

Garson kız hayatında ilk defa böyle bir bahşiş alıyormuş. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bırakmış. Adam öylesine minnettar olmuş ki… Çünkü iki gündür boğazından aşağıya bir lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tutmuş. Öyle neşeliymiş ki, bir saçak altındaki köpek yavrusunu görünce, kucağına alıvermiş.

Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için çok mutluymuş. Sıcak odada gece boyunca koşturmuş durmuş. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sarmış. Bir yangın başlıyormuş çünkü, dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başlamış ki, önce fakir adam uyandırmış, sonra da bütün apartman halkını… Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtarmışlar… Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir tebessümün sonucuymuş.

Bu hikaye yüzünüzde tebessüm bırakmış olmalı. Bol tebessümlü mesailer dilerim

Bünyamin Kapıcıoğlu | HızlıAdam | İş Dünyasında Rekabet Hız İster

4 Yorum
  1. Satış danışmanlığını bana sevdiren satış işinin gerçekten profesyonel bir iş olduğunu gösteren Hızlıadama sonsuz teşekkürler. Bu sitede okuduğum hemen her yazıdan bişeyler öğreniyorum. Eksik olmayın Bünyamin bey.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top