skip to Main Content

“Yazarım Ama Ne Yazabilirim” Diyorsanız Okuyun

makale yazmakKaleminize; günümüz tabiriyle klavyenize güveniyorsunuz ama konu üretmek konusunda yetersiz mi kalıyorsunuz? Gelir kaynağınız olan bloğunuzda veya içerik ürettiğiniz dergi, gazete, web sitesinde yazacak konu bulmakta zorlanıyor musunuz? Aslında yazacak konu bulabilsem günde bir yazı yerine üç-dört yazı yazabilirim diyorsanız hızlanmanın zamanı gelmiş demektir.

Dikkat! Bu yazıdaki yöntemleri kullanır ve aklınıza gelenleri anında hatırlatıcı notlar ile kayıt ederseniz yazacak yazı değil, daha fazlasını yazabilecek zaman aramaya başlarsınız.

Hızlı Adam olarak gelir hızınızı artırmaya yönelik araştırmalarımda daha hızlı üretmenin yazarlar için de önemli olduğunu hatırladım ve kaleme almak istedim. Kişisel deneyimlerimle aktaracağım tamamen özgün bir konuyu okuyorsunuz.

Artık ilham perisini beklemek zorunda değilsiniz. İnternete girdiğiniz anda periler diyarındasınız. İlham perisi eskiden gelirdi. Hani şu evlerimizde bir kitaplığı kaplayacak şekilde dizilmiş A-Z harf ayrıştırılmış ansiklopediler vardı ya… Heh! işte o zaman ilham perisi kaprisliydi; bir gelir bir giderdi. Ona bağlıydık. Gelse de içerik üretsek diye…

Sizi temin ederim şuan ki bilgi birikiminizle hiçbir yerden yardım almadan ilgili olduğunuz alanda yüzlerce yazı yazabilirsiniz. Tek yapmanız gereken ön başlık bulmak. Başlık bulmak için ben neler yaparım:

Yazar arkadaşlarım iyi bilir: Okumadan yazılmaz

İlgilendiğim alanda haber sitelerine çok kısa göz atarım. Mesela haberin birinde “geleceğin mesleği yazılım geliştiricisi” yazıyorsa bu benim ve hızlı adam ziyaretçilerinin ilgileneceği bir konudur. Hemen hakkında araştırma yapar. Biraz veri topladıktan sonra yazmaya başlarım.

Bir kez girip kaliteli bir içerik yakaladığım blog olursa takip etmeye başlarım. E-posta abonesi olur veya sosyal sayfasını eklerim. Çünkü diğer blog yazarları, ne yazmam gerektiği konusunda bana adeta fener tutarlar. Birisi kırmızı rengi anlatıyor ve benim ilgimi çekebiliyorsa ben de maviyi anlatabilirim değil mi? Özellikle blog yazarları takipleşerek fikir alışverişi yapmalı.

Hürriyet Yazarkafe’ye girerim. Bildiğiniz gibi Yazarkafe, yazarların kendi içeriklerini gönderdiği ortak bir yayın noktası. İlgilendiğim kategoriye tıklar ve başlıkları okurum. Tam bu aşamada muhakkak yazacak bir konu belirir kafamda. Ben Yazarkafe’yi seviyorum. Siz de sevdiğiniz ortak yayın veya yazar platformlarını takip edebilirsiniz.

İlgilendiğim alanda gazete, dergilere göz atarım. Bunu sadece boş zamanlarımda veya bekleme anlarında yaparım. Merak etmeyin, yorucu egzersizlerden bahsetmiyorum. Boş zamanlarımdan dolu dolu içerik çıkar. Tabi eğer bir cümlelik hatırlatma notumu alırsam.

Sizin de başınıza gelmiştir: Boş zamanlarınızda veya dergi, gazete, kitap okurken bir sürü etiket bulutu döner kafanızda. Şu konuyu yaz, bu konuyu da yaz dercesine. “Evveetttt! Çok iyi bir içerik olur. Eve gidip yazmalıyım…” dersiniz ama PC başına geçtiğinizde “ne yazacaktım ya?” dediğiniz çok olmuştur. “Gazetedeki haberle ilgili bir şeyler yazacaktım da sabah ki kurduğum cümle aklıma gelmiyor. O cümle üzerinden yürüyecektim. Neydiiii… ???” Hatırladınız değil mi? Siz de yaşadınız bunu. Dolayısıyla aklımıza etkili bir cümle geldiğinde hemen akıllı telefonumuza not edelim. Bazen bir cümle veya bir kelime koca bir içeriğe dönüşüyor.

Şimdi yazabilmek adına en zor egzersizi söylüyorum. Kitap okumak.

“Vücudu gıdalar; kalemi kitaplar besler” 

Bakın bu arada özlü söz yazmış oldum:) Bir sonraki blog yazıma ışık tutabilir.

Okudukça ufkunuz genişler. Yazma konusunda kendinizi daha özgür hissedersiniz. Birkaç yazarın üslubuna değil onlarca yazarın üslubuna tanıklık edin. Sizi en çok etkileyen yazarlar kendi tarzınızı oluşturmanızda çok etkili olacaktır. Okuduğunuz her yeni kitap yazabileceğiniz onlarca yazının temelini bilinçaltınıza depolar.

Sosyal medyada aktifseniz anket yapın. Ya da doğrudan arkadaşlarınıza sorun. Fakat sorunuzun yapısı çok önemli. “Sence ne yazmalıyım?” derseniz muhtemelen cevap “Hmm… bilmem ki” yada “Şey işte… eee.. aşkla ilgili yazsan çok tutar” şeklinde olacaktır. O yüzden dört-beş konu belirleyin ve seçenekleri sunun. “Sence bunlardan hangisiniz yazsam” 

Tüm bu yöntemleri kullanır ve aklınıza gelenleri anında hatırlatıcı notlar ile kayıt ederseniz yazacak içerik değil, daha fazlasını yazacak zaman aramaya başlarsınız.

Özetlemek Gerekirse:

  • İlham perisinin varlığını unutun. S*ktir edin kovun gitsin. Ona ihtiyacınız yok.
  • Mevcut altyapınızın, bilgi birikiminizin yeterli olduğuna inanın. Üzerine eklemeyi sadece boş zamanlarınızda yapın.
  • Haber sitelerine göz atın. Özellikle ilgi çekici başlık atma konusunda haber sitelerinden iyisi yoktur.
  • Blog yazarlarını takip edin. Beni de takip edin:) Bulabildiğiniz her bilgiyi özgürce sömürün.
  • Yazarkafe vb. yazarların ortak yayın noktası olan platformlarda gezinin. Göz atın, okuyun.
  • Bekleme salonlarında, boş anlarınızda gazete dergileri kurcalayın.
  • Kitap okuyun! Kitap okuyun. Bol bol kitap okuyun…
  • Çevrenize danışın, sosyal medyayı kullanın
  • Hatırlatıcı notlar almayı unutmayın.

 

Bünyamin Kapıcıoğlu | İçerik Yöneticisi & Yazar

14 Yorum
  1. Hatrladıtı notlar can kurtarıcım benim. 8-9 aydır kaydediyorum herşeyi. Hatta bazen makaleyi bile yazdığım oluyor vaktim varsa 🙂

      1. Yok onlarla bende yazamıyorum zaten. Ben genelde yanımda not defteri ve kalem bulundururum. Kalem kağıt ile yazmak ayrı bir gaz veriyor insana 🙂

  2. Konu bulma hakkında söylediğiniz her şeye katılıyorum. Okumak lazım. okumadan konu bulma mevcut birikimden tüketmek gibi birşey

    1. Merhaba Turgay bey,
      Yorum için teşekkür ederim. Arama motorlarında “konu bulma” yazdığım zaman insanların sadece makale konusu değil, sms ve sohbet konusu bulma yönünde problemleri olduğunu da fark etmiş oldum. İlginç 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top