skip to Main Content

Telefonda Satış Teknikleri

Oku veya Sesli Dinle
Telefonda satış & pazarlama teknikleri.
Telefonda satış yapan arkadaşlar şöyle yamacıma yanaşsın. Her sektöre uyarlanabilen telefonda satış tekniklerinden detaylıca bahsedeceğim. Bundan sonra aldığınız primlerden de pay istemiyorum 😉 Güle güle harcayın.

Yıllardır satış teknikleri hakkında makaleler paylaşırken telefonda satış yapanları biraz ihmal ettiğimi kabul ediyorum. Üstelik bu konuda yeterince tecrübeli olmama rağmen. Ne deseniz haklısınız… İşte size eşi benzerini bulamayacağınız bir kaynak: Bu makalede neler var?

  • Telefonda Satış Teknikleri: İkna edici sözcükler, güven verici materyaller, empati, iletişim incelikleri ve telefonda satışın püf noktaları
  • Telefonda Sunum Teknikleri: “Alo” denildiği andan itibaren giriş-gelişme-sonuç aşamaları.
  • Çeşitli Call Center İncelikleri: Kitaplarda yazmayan, bizzat tecrübe kokan telefon görüşmesi teknikleri 😉

İlk önce tele marketing (telefonda pazarlama) için temel kuralları ve iletişim tekniklerini hatırlayalım. Sonrasında ise telefonda satışın püf noktalarını detaylıca inceleyelim.

TELEFONDA SATIŞ TEKNİKLERİ TEMEL KURALLAR

telefonda satış teknikleri

1- Her zaman canlı ses tonuyla görüşün.

2- Çok hızlı konuşmayın.

3- Text okur gibi konuşmayın. Bir scripte bağlı kalmak zorundaysanız scripti ezberleyin.

4- Aramadan önce ne konuşacağınızı planlayın, provanızı yapın.

5- CRM (Müşteri takip Programı) kullanıyorsanız, aranacak kişinin firmanızla olan geçmişini iyice inceleyin. Daha önce ne tür hizmetler almış, kaç kez aranmış, hangi konularda görüşülmüş? Bu sorulara hakim olmak görüşmenizde size avantaj sağlar.

6- Tanıttığınız ürüne hakim olun. Aksi halde zor bir soru karşısında kendinizi saçmalarken bulabilirsiniz.

7- Telefonda satış teknikleri için çok önemli bir kural daha: Sadece kendiniz konuşmayın. Karşı tarafa sık sık söz hakkı verin. Hatta konuşması için ona çeşitli sorular sorun. (Birazdan örnek telefon görüşmesi paylaşacağım. Okumaya devam edin)

8- Eğer çağrı merkezinde çalışıyorsanız masanıza bir ayna koyun ve görüşme esnasında tebessüm etmeye çalışın. Karşı taraf tebessüm ettiğinizi göremez ama enerjinizi hisseder. Kaşlarınızı çatmadığınızdan, agresif ve gergin olmadığınızdan emin olun. Bu konuda ayna çok işinize yarayacak bana güvenin.

Buraya kadar bahsettiklerim tele-marketing için olmazsa olmaz, temel kurallardı. Şimdi konuyu kendi deneyimlerimle detaylandırıp işinizde bir tık farklı olmanızı sağlamayı arzu ediyorum. Yüz yüze satışta (sıcak satış) nasılsa, telefonda satışta (soğuk satış) aynı ikna sözcüklerini, aynı satış tekniklerini kullanabilirsiniz. Hızlıca hatırlayalım:

  1. İhtiyacı belirle
  2. İhtiyacı giderecek üründen bahset
  3. Özellik-fayda sunumu yap
  4. İtirazları karşıla
  5. Fiyatı sun, ödeme çözümleri üret
  6. Satışı kapat

Bu 6 maddeyi açarak etkili satış tekniklerinden bahsetmeye kalkarsak 3 yıldır yazdığım makaleleri bu sayfanın altına eklemek zorunda kalabilirim. Dolayısıyla, sadece en çok dikkat etmeniz gereken püf noktaların altını çizerek telefonda satış tekniklerinizi güçlendireceğim. Umarım faydalı olur. Genel satış teknikleri için bu kategoriyi incelemeyi de unutmayın 😉

TELEFONDA SATIŞIN PÜF NOKTALARI | SOĞUK SATIŞ TEKNİKLERİ

Öncelikle ne tür telefon görüşmeleri yaptığımızı hatırlayalım. Telefonda satış teknikleri, dataların elde ediliş sürecine ve aranma sebebine göre farklılık göstermektedir.

  1. Aranan kişi telefon bekliyor mu?
  2. Müşteriyi biz mi arıyoruz yoksa gelen çağrıyı mı yanıtlıyoruz?
  3. Arayacağımız data nereden geldi?

Birinci madde ile başlayalım. Diyelim ki satış yapacağımız dataları biz arıyoruz:

BİZ ARIYORSAK NASIL İLETİŞİM KURMALIYIZ?

Gün içerisinde insanları aramak için en uygun saatler 11:00-18:00 saat aralığıdır. Çok erken saatte ararsanız henüz uyanmamış, kahvaltısını yapmamış, güne başlayamamış insanlarla karşılaşıp onları sinirlendirmiş olabilirsiniz. Çok geç saatte ararsanız işten zihni yorulmuş insanlarla karşılaşır ve sizi dinlemeleri için hiçbir sebep bulamazsınız. Dikkatlerini size vermezler. Doğru arama saati konusunu da çözdüysek devam ediyoruz.

Telefon açan kişiye ilk önce selam verin ve derhal nereden, ne sebeple aradığınızı açıklayıp kendinizi tanıtın. Örnek:

-İyi günler, Aşk Halkası Spor Salonu’ndan arıyorum. İsmim Bünyamin.

Buraya kadar olan kısım her iş kolu ve her çağrı süreci için ortaktır. Doğru saat, doğru giriş. Bundan sonrası ne tür dataları aradığınıza bağlı olarak değişiklik gösterir. Diyelim ki x bir yerde form doldurmuş, irtibat numarasını bırakmış ve bilgi isteyen insanları arıyoruz. Öyleyse işimiz biraz daha kolay: Bilgi isteyen kişileri aradığımızda sözlerimize şu şekilde devam etmemiz gerekir.

-İyi günler, Aşk Halkası Spor Salonundan arıyorum. İsmim Bünyamin. Zehra Demir ile mi görüşüyorum? (soyisim bilgisi yoksa hanım/bey şeklinde ünvan sıfatları kullanmayı unutmayın. Eğer hiçbir isim bilgisi yoksa önce kimle görüştüğünüzü sorun)
-Benim. Buyrun!
-Fitness programlarımız hakkında bilgi talebinde bulunduğunuz için aradım, nasılsınız Zehra hanım?
-Hıı evet… İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?
-Bizler de iyiyiz, teşekkür ederim. Zehra hanım, sizi daha sağlıklı yönlendirebilmek için soruyorum: fitness programına neden (sıkılaşmak, kilo vermek, kilo almak vs) ihtiyaç duyuyorsunuz? …artık buradan sonrası işinize göre değişir.

Bakın, yukarıdaki DEMO görüşmede hemen atlamamanız gereken çok önemli detaylar var.

1- Çok önemli sıralama şu şekilde: söze selamlama ile girdim, nereden aradığımı açıkladım, doğru kişiyle görüştüğümü teyit ettim, hal-hatır sordum ve neden aradığımı açıkladım.

2- Müsait misiniz? diye sormadım. Bugüne kadar bu soruyu sormanız gerektiğini savunan takım liderleriniz olmuş olabilir. Onları dinlemeyin 🙂 Eğer ürünleriniz hakkında bilgi almak üzere numarasını bırakmış birini arıyorsanız ona “müsait misiniz?” sorusunu sormanıza gerek yok. Sorarsanız “şuan müsait değilim” yanıtını alma olasılığınız var. “E ama nezaketen sormak gerekmez mi?” diye endişelenmeyin. Gerekmez çünkü talep karşı taraftan gelmiştir. O istediği için siz aradınız. Aranan kişi de bunun bilincinde olduğu için siz sormadıkça kolay kolay “müsait değilim” demez ve sizi dinler.

Merak etmeyin, gerçekten müsait olmayan insanlar mecburen müsait olmadıklarını söyleyecektir. Böylelikle siz de SADECE GERÇEKTEN MÜSAİT OLMAYAN kişilerce ertelenmiş; müsaitlik durumu olan tüm datalarınızla görüşmüş olacaksınız. Ertelenmekten her zaman kaçının. Eğer bunu yapmazsanız, birçok müşteri müsait olduğu halde sizi erteleyecektir. Neden mi? Tavla oynadığı için, arkadaşıyla muhabbet ettiği için, o an telefon beklemediği için, film izlediği için, müzik dinlediği için…

Siz de öyle yapmıyor musunuz? Beklemediğiniz bir anda zart diye çalan telefonla konuşmaya üşenip “müsait değilim” diyerek kapatmıyor musunuz?  O halde neden bu soruyu sormamamız gerektiğini anlamış olmalıyız. En azından bilgi talebinde bulunan kişilere karşı. Bilirsiniz: satış sıcağı sıcağına bitirilmesi gereken bir aksiyondur. Süreci soğutmadan neticeye yakınlaşmanız gerekir.

3- Soruları yumuşatın: Fitness programına neden ihtiyaç duydunuz? şeklinde bir soruyu yumuşatmadan sorarsanız karşı taraf “sanane” diyebilir. Demese de düşünebilir. Genellikle müşteriler bu şekilde dile getirmezler ama bu tip sorulardan da hoşlanmazlar. Öte yandan bu soruya alacağınız cevap ile ürünü çok daha kolay tanıtabilir, ikna ediciliği artırabilirsiniz. Öyleyse bu soru (veya buna benzer, işiniz için önemli olan sorular) muhakkak sorulmalı. Dolayısıyla, karşı tarafın “sanane” sorusunu, o sormadan cevaplayarak soruyu yumuşatmış olursunuz. “Sizi daha sağlıklı yönlendirebilmek için soruyorum” dediğiniz anda yelkenler suya inmiştir. Ona daha iyi, daha güzel yardımcı olabilmek için artık istediğinizi sorabilirsiniz. Müşteriniz buna hazır 😉

2. 3. 4. Aramalarda “Zehra hanım ile mi görüşüyorum?” sorusunu sormayın. Bu soru ilk görüşmenize gölge düşürür ve iletişim tüm sıcaklığını kaybeder. Çağrınız yanıtlandığı anda “Merhaba Zehra hanım” şeklinde giriş yapın.

telefonda etkili iletişim

-Alo
-Merhaba Zehra hanım,
-Merhaba (numaranızı kaydetmemiştir ve sizi hatırlamayacaktır.)
-Aşk Halkası Spor Salonundan Bünyamin ben. Fitness programlarımız hakkında görüşmüştük…
-Aaa Bünyamin bey, merhaba merhaba… Nasılsınız?

Bunu deneyin. Tıpkı yukarıdaki cümlelerin tekrar edeceğinden emin olabilirsiniz. Bakın, 2. 3. aramada “Zehra Demir ile mi görüşüyorum?” demek yerine direk “Merhaba Zehra hanım” dediğinizde karşı tarafı hem mutlu etmiş hem de sizi hatırladığı anda heyecanlandırmış olursunuz. Yaşadığı heyecan tamamen şu yüzdendir: Birisi kendisine ismiyle hitap edip merhaba diyor (onu önemsiyor) ama kendisi kimin aradığını çıkartamıyor. Bu kişi yakın bir arkadaşı da olabilir. Acil hatırlaması lazım yoksa mahcup olacak. Tam bu endişe yaşanırken siz kendinizi hatırlatırsınız ve müşterinizi rahatlatırsınız. Görüşmenin bundan sonrası daha sıcak geçecektir 😉

BİLGİ ALMAK İÇİN KENDİSİ ARAYAN MÜŞTERİLERLE NASIL GÖRÜŞMELİYİZ?

Eğer hiçbir santralden süzülmeden direk size ulaşan bir datanın çağrısını yanıtlıyorsanız kurumunuzu ve kendinizi tanıtmayı unutmayın.

“Alo, efendim, buyurun” şeklinde yanıtlanan telefonlar tam bir fiyaskodur. Arayan kişiye nereyi aradığını teyit ederek yanıtlayın.

-Aşk Halkası Spor Salonu. Ben Bünyamin
-Merhaba Bünyamin bey. Spor programlarınız hakkında bilgi alabilir miyim?
-Tabi, size detaylı bilgi vereceğim. Hitap edebilmek için isminizi öğrenebilir miyim?
-Zehra… Zehra Demir
-Zehra hanım, x, y, z programlarımızdan hangisiyle ilgileniyorsunuz?
-y programı
-y programı … özelliklerden oluşuyor. Size … faydalar sağlar. Özellikle … avantajlara sahiptir… (Klasik, özellik-fayda formatlı satış sunumu)
-peki, fiyatı ne kadar?
-Hemen paylaşıyorum. Öncesinde irtibat numaranızı alabilir miyim? (Telefon numarasını neden istediğinizi sorarsa, “sistemimizde fiyat teklifi verildi bilgisi girmem gerekiyor” gibi firma prosedürlerinden bahsedebilirsiniz. Prosedürlere genellikle saygı duyulur.)

Bu DEMO görüşme de size oldukça klasik gelebilir ancak dikkat etmeniz gereken püf noktalar var:

1- Arayan kişinin ismini öğrendim ve görüşmenin başından sonuna ismiyle hitap ettim. Bilirsiniz işte, isimle hitap etmek karşı tarafa önemsendiğini hissettirir. Bu soruyu da yumuşatarak sordum.

2- Bilgi almak isteyen kişiye bütün bir firmayı ve ürünleri tanıtıp ilgisini yok etmek yerine tam ihtiyacını belirlemek için çeşitli sorular sordum. Spor salonumuzdan hangi hizmeti almayı düşündüğünü öğrendim.

3- Fiyat sorusuna karşılık direk irtibat numarasını aldım. Neden? çünkü biz aramadık, karşı taraf bizi aradı. Eğer arayanın numarasını göremediğimiz sabit bir numara ile çağrı kabul ediyorsak bu soru hayat kurtarır. Ya da sabit numaradan bizi arayan kişiden cep telefonu numarasını almak da aynı öneme sahiptir. Peki numarasını neden alıyoruz? Sıcağı sıcağına satışı yapamazsak veya online ödeme ile satış yapmıyorsak yarın aynı kişiye tekrar ulaşmamız gerekebilir. Özellikle telefonda satış yapanlar iyi bilir: 2. 3. 4. aramalar önemlidir. Telefonda satış genellikle bir süreçtir ve iyi takip etmek gerekir.

Konuyla İlgili Önerdiğim Diğer Yazımı da Okuyun
👉 Telefonda Randevu Alma ve Satışa Dönüştürme İncelikleri 👈

DATANIN ÖZELLİĞİNE GÖRE ARAMA TEKNİKLERİ

Telefonda satış teknikleri konusunda en çok zorlandığım datalar, bizden telefon beklemeyenlerdir. Diyelim ki üyelik paneli olan bir web siteniz var. İnsanlar sırf web hizmetinizi kullanabilmek için üye ol sayfasında irtibat numaralarını paylaştılar. Ya da gönüllü olarak istenen bilgiler kısmına irtibat numarası girdiler. Bu tip müşterileri ararken daha hassas olmalısınız. Onlar, siz arayın diye telefon numarası bırakmadılar. Fakat ararsanız da “niye aradınız, siz kimsiniz?” deme olasılıkları düşüktür çünkü size ait bir hizmeti kullanıyorlar.

Bu tip datalara satış yapmak, ürün tanıtmak, fikirlerini almak üzere ulaşırsanız “müsait misiniz?” sorusunu sormayı unutmayın. Evet, bu defa “müsait misiniz?” sorusunu soruyoruz. Aksi halde aradığımız kişiyi kızdırmış olabiliriz. İnsanları ürününüzü kullandığına pişman etmeyin. “Müsait misiniz?” sorusu dışında genel kurallar aynıdır:

  1. Selamla
  2. Nereden aradığını açıkla
  3. Doğru kişiyle görüştüğünü teyit et
  4. Hal-hatır-müsaitlik sor
  5. Neden aradığını açıkla

Bu yazı hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum. Yorumunu, aşağıda kolayca paylaşabilirsin 👍

Bünyamin Kapıcıoğlu

40 Yorum
  1. Reelde üç kağıtçı esnaf, internette salatalık gösteren esnafı gören vatandaşım telefondan biraz zor alışveriş yapar diye düşünüyorum.

    1. Yorumunuzu anlayamadım ama “…vatandaşım telefondan biraz zor alışveriş yapar….” kısmını cevaplayalım: Telefonda satış yaparak istihdam sağlayan firmalar olduğu gibi; pazarlama inşaasını ağırlıklı olarak telemarketing üzerine kurmuş firmalardan tutun da Turkcell gibi uluslararası firmalar dahi telefonda satış tekniklerini kullanmaktadır. Yani insanların telefonda ürün satın alıp almayacağını tartışmamız çok yersiz olur. Bunu tartışmaya bile gerek yok. Kesinlikle satın alıyorlar. Tartışmamız gereken konu, telefonda en iyi hizmeti nasıl verebileceğimizdir 😉

      1. Tabi büyük firmalar bunu yapabilir ama benim kastettiğim, insanımız teknolojiyi genellikle dolandıcırıcılık için kullanıyor. Uygun fiyatlı telefon ilanı koyup pakette salatalık gönderiyorlar. Bunları yaşayan insanlar telemarketing üzerinden asla alışveriş yapamaz. Ancak dediğim gibi Turkcell gibi dev şirketler bu güven sorununu yaşamaz.

        1. Güven verici firmalarda çalışan, güven verici işler yapan kişilere hitaben yazılmıştır. Örnek verdiğiniz iş modellerini zaten ciddiye alıp konuşmaya değer bulmuyoruz. Onlar çok uç örnekler Aslı hanım

  2. Başarılı bir yazı olmuş. Hernekadar yüzyüze satış yapsamda gerektiğinde tele satış yapmak zprundada kalabiliyorum.bu anlamda oldukça faydalı bilgiler içeriyor.teşekkürler

  3. Çok özür diliyorum yeri ve konusu değil ama kafama takılan bir şeyi sormak istiyorum.
    Sitenizde 2 dakikadan fazla kaldıktan sonra karşımıza “Sitemizde 2 dakika kaldın bir beğeniyi hak ettik” tarzı sayfa çıkıyor ya ufak pano onun adı ne oluyor bende yeni site yapıyorum da siteme eklemek istiyorum yardımcı olabilir misin acaba ?

    1. Uygulamanın adı “pop-up” ancak bu terim tüm siteler için geçerli olup otomatik gelen küçük pencerelere verilen isimdir. Eğer wordpress kullanıyorsanız eklenti aramalarında pop-up yazarak bulabilirsiniz. Diğer blog altyapıları için ne şekilde arama yapmanız gerektiğini bilmiyorum

  4. Bu konu hakkında eğitim almıştım. Oldukça eğitici bir yazı olmuş:)
    Çağrı merkezinde çalışıp , kariyer yapmak isteyenlere tüyo sağlayabilir:)

  5. Soluksuz okudum desem yanlış olmaz. Daha önce birkaç satış kitabı okumuştum ama bu yazı daha bir uygulamaya dönük olduğu için daha akılda kalıcı oldu. Telefon ilk açıldığı anda macera başlıyor. Her telefon yeni bir senaryo. Karşıdaki kişi birşey almak istemiyorsa veya daha önce bizle görüşüp başka bir firmadan alım yaptıysa çoğunun sesi soluk oluyor ben de fazla uzatmadan kapatıyorum.Teşekkürler.

  6. Şu telefonda satış işlerine bir türlü alışamadım. Doğru mu yalan mı diye düşünmekte cabası. Her gün geçtikçe bir dolandırıcı çeşidi çıkmakta. Ne olacak ne yapacağız bilemiyor ve nereye gidiyor bu ülke şaşırıyorum.

    1. Nereden aradığını soracaksınız. Güvenmediğiniz, bilmediğiniz, tanımak istemediğiniz firmalara “kusura bakmayın, ilgilenmiyorum” diyeceksiniz. Bu kadar basit 😉

  7. Evet yavaş konuşmak önemli. Bazen o kadar hızlı konuşuyorlar ki, beli bir yerden okuyorlar bu da insani soğutuyor. Bir de çok ısrar da soğutuyor, ısrar yerine ince bir noktadan nabza gürseler daha iyi olur…

  8. Elinize, aklınıza sağlık. Sizi yeni takip etmeye başladım ve bu yazınızı da beğendim. Ancak, genç işsiz nüfusun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede son paragraf biraz ağır olmuş. Bu iş kolundaki çalışanların çoğu yaptıkları işi zaten geçici iş olarak görüyor, onları daha da mutsuz etmenin gereği var mı? Amacını aşan onursuz iş nitelemesi bu güzel yazıya yakışmamış bence.

    1. İnsancıl yaklaşımınız beni çok mutlu etti. Güzel bir noktaya değiniyorsunuz ancak ben de şunu savunuyorum:

      Çaresizlik, bize başkalarını rahatsız etme veya suç işleme hakkı vermemeli. İzinsiz, ilgisiz, alakasız dataları satın alıp telefon trafiğine tutmak hem başkalarının özgürlük alanına saldırıdır hem de suçtur. Bu suça ortaklık etmenin açıklaması “işsizlik ya da çaresizlik” olmamalıdır. Ben de insanlık adına eleştiri yapmaya çalışıyorum. Aslında ortak değerleri farklı pencerelerden değerlendiriyoruz.

    2. Evet size katılıyorum,zira;ben böyle bir çağrı servisindeyim. Onursuz nitelemesi çok yanlış😡

      1. Üzgünüm ama data satın alıp, arama yapan firmalar için “onursuz” demeye devam etmek zorundayım. Ben doğruları söylemenin bedelini maddi manevi ödemiş bir yazar olarak, çizgimi hiç bozmadan doğruları söylemeye devam ettim. Onursuz bir firmada çalışmak, çalışanı da onursuz yapar mı? Belki… ama ben buna cevap vermek istemiyorum. Buna, Sebahattin Ali cevap vermeye çalışmış sanki he? Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir. -Sebahattin Ali

  9. Merhaba ben evden satış olarak djiturk le anlaştım .fakat bana sunulan konuşma metni dışına çıkmamam gerektiği söylendi. Hem aradığım herkes djiturk ten arıyorum derdemez ilgilenmiyorum diyor.ben kimseyi rahatsız etmek istemiyorum .nerden bulaştım ki . rahatsız edici olmak ne kötü benim için .hem ben fazla iyi niyetli bir insanım .ikna edemem çok çabuk ikna olurum . 🙂

  10. Soyadiniz kalici ama bir kapi resmi koyarsaniz unutulmaz olur.
    Ne diyim.
    Guven vermek cok onemli.iki dakikada telefon numarasi alarak deneme sinavi icin aradigim oldu.
    Sevdim sizi Bunyamin Bey

  11. Cok guzel bir yazı olmus elinize saglık 17 senedir telefonda otel üyelik kartı satısı yapıyorum. sadece numarasını bırakmayanları aramama konusuna katılmıyorum. Numarasını bırakmayan insanların da ihtiyacı olan bir urun satabilirsiniz ki dunyada da bu sekilde arama yapılıyor.

  12. Merhabalar ben digitürk çağrı merkezinde calışıyorum IQ kutu portali satiyoruz musterilere ikna edici olmak icin ne tür bir konusma yapmam lazim

  13. Merhaba, telefonda satışın ilk aşaması olan giriş için güzel bir makale. Giriş gelişme ve sonuç dediğimiz ihtiyaç oluşturma, ürün değil fayda satışını yapabilmek, itirazları karşılayabilmek, satış kapama yapmak gibi adımları içeren bir makaleniz var mı?

  14. yeni bir iş kurup tanıtımınızı yapmak için veya randevu almak için nasıl bir görüşme yapmak lazım ? ( müşterilerin numaralarını internetten araştırıp bulduk veya ismini söyleyemeceğimiz bi başka çalıştığı firmadan aldık . biraz tüyo verirmiziniz yada bi demo ile örneklendirrirmisiniz .. teşekkürler .

    1. Şuan bunun üzeride düşünmeye üşeniyorum desem bu çok ukalaca algılanabilir ama doğrusu bu hocam. Buradan bir blog yazısı çıkabilir. Umarım yazabilirim.

  15. İyi günler dilerim.Öncelikle yazınızı beğendim bu konuda tebrik ederim.biz bir eğitim kurumunda hem öğretmenlik hem de eğitim danışmanlığı yapıyoruz ve sürekli aynı kişileri arayarak taciz edip tiksindiriyoruz kendimizden.Aynı kişileri aramanın davetkar değil tiksindirici itici bıktırıcı olduğunu bir türlü pskoloji diplomasına sahip patronumuza anlatamıyoruz.küçük bir ilçede günde 10 kayıt bekliyor bizden ve surekli memnuniyetsiz şekilde eleştiriyor.yukarıda okuduklarımın tamamından fazlasını kat ve kat yaptım ama sizce nasıl bir çözüm bulabiliriz?yada nasıl bir görüşme sağlayabiliriz ikna edici şekilde?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeni yorumları e-posta aracılığıyla bana bildir. Ayrıca yorum yapmadan da abone olabilirsiniz.

Back To Top