Blogger Olmak İsteyenler İçin Yol Haritası | Blog Yazmak
Okurlarımın en çok sorduğu soru: Ben de blog yazmak istiyorum. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim?
Bu soru; e-posta kutuma, instagram mesaj kutuma, blog yorumlarına o kadar sık düşüyor ki, sonunda, blogger olmak isteyenler için bir başlangıç rehberi yazmaya karar verdim.
Bu yazıda;
- Aslında blog nedir?
- Ben de blog yazabilir miyim?
- Blog açmak için ne yapmalıyım?
- Hangi blog servisini kullanmalıyım?
- Hangi konuda yazmalıyım? A konusu ile B konusu aynı blogda olur mu?
- Bu işten para kazanmak için ne yapmalıyım?
- İyi bir blog yazısı nasıl olmalı?
…ve benzeri soruları yanıtlıyorum.
Yani, blog yazmak isteyip nereden ve nasıl başlayacağını bilemeyenlerin tüm soru işaretlerini gideriyorum. Dolayısıyla, en temel kavramlardan başlayacağım ki, tüm taşlar yerine oturmuş olsun.
1) Aslında Blog Nedir?
Yazarın herhangi bir konuda duygu, düşünce veya deneyimlerini, özgür veya özgün bir yöntemle paylaştığı dijital içeriklere blog denir. Kısacası bloglar, yazarın dilediğince at koşturma lüksüne sahip olduğu bir tür içerik paylaşım aracıdır.
Eskiden bloglar için “internet günlüğü” tanımı kullanılırdı. Şimdilerde bu tanımı genişletmek lazım gelir çünkü bloglar, yalnızca yazarın deneyimlerini belirli bir tarih sıralamasına göre aktarma amacı taşımaz. Bazen içerik pazarlaması için de blog yazılabilir.
Şimdi ikinci başlığa geçiyorum ama blog tanımını daha detaylı okumak isteyenler “Blog Nedir, Ne Değildir?” başlıklı yazıma göz atabilirler.
2) Ben de Blog Yazabilir miyim? Nasıl Bir Yol İzlemeliyim?
Sattıkları ucuz motivasyon sunumlarıyla para kazanan, vasıfsız kişisel gelişim uzmanlarından biri olsaydım size, “evet, isteyen herkes blog yazabilir” derdim. Demeyeceğim! Ben, daha samimi bir cevap verme taraftarıyım:
Nasıl ki isteyen herkes şarkı söyleyebilirse isteyen herkes de blog yazabilir ama tahmin ediyorum ki bu soruyu soranların asıl merak ettikleri şuydu: Ben de yazsam okunur mu?
Denemekte fayda var ama bunu öngörmenizi sağlayacak birkaç soru hazırladım:
- İlkokulda kompozisyonlarınız beğeniliyor muydu?
- Dil bilgisi dersini seviyor muydunuz?
- Size maddi çıkar sağlasın, sağlamasın; yazı yazmayı seviyor musunuz?
- Bu güne kadar neler yazdınız?
- Bir konu üzerine tartışırken telefonla sesli görüşmek yerine yazışmayı tercih ediyor musunuz?
Bu soruların birkaçına olumlu yanıt veriyorsanız muhtemelen yazıyla kendinizi ifade etme beceriniz iyidir. Bu durumda, mutlaka blog yazmayı denemelisiniz.
Tamamına olumsuz yanıt vermiş olmanıza rağmen yine de kendinize güveniyorsanız geriye tek bir seçenek kalıyor: Deneme-yanılma yöntemi. O halde, herhangi bir bloggera “ben de blog yazabilir miyim?” sorusunu sormak yerine, hemen bir blog sitesi açın ve geri dönüşleri kendiniz deneyimleyin. Yazının devamında, blog sitesi açmak için nasıl bir yol izlemek gerektiğinden bahsettim.
Öyle ya da böyle blog açmaya karar verdiyseniz bunu nasıl yapabileceğinizi konuşalım:
3) Blog Açmak İçin Ne Yapmalıyım?
Bu soruyu yanıtlamak için kısaca blog servislerinden bahsetmeliyim. Yani, kendinize bir blog sitesi edinmeniz için halihazırda hizmet veren aracılar:
- WordPress
- Blogger / Blogspot
- Tumblr
- Wix
- Weebly
- Medium
- Blogcu
Bu platformlar, kolayca blog sitesi oluşturabilmeniz için özel hizmet veriyorlar. Tıpkı bir sosyal medya platformunda profil oluşturur gibi, bu platformlarda blog sitesi oluşturabilirsiniz. Üstelik, tamamının ücretsiz seçeneği var.
FAKAT!
Fakat, ücretsiz seçenekleri tavsiye etmiyorum. Hatta bu servisler arasından yalnızca wordpress’in ücretli seçeneğini tavsiye ediyorum.
Çünkü:
Ücretsiz blog servisleri oldukça kısıtlı imkanlar sunuyor. Başlangıç için yeterli olduğunu düşündüğünüz ücretsiz bir servis, yarın bir gün elinizi ayağınızı bağlayan bir baş belasına dönüşebiliyor. O nedenle siz siz olun, eğer bu işi ciddiye alıyorsanız wordpress’i tercih edin.
WordPress, açık kaynak kodlu bir servis olup binlerce kişi tarafından geliştirilmekte. Aynı zamanda, Google gibi arama motorları ile en uyumlu içerikleri üretmenize imkan vermekte.
Şu an okumakta olduğunuz blog sitesi (hizliadam.com) wordpress ile yapıldı.
Site kurulumuyla ve teknik detaylarla uğraşmak istemiyorsanız, sadece yazmak ve yayınlamak istiyorsanız, sitenizi wordpress konusunda uzman birine yaptırıp anahtar teslim alabilirsiniz. Bu, çok maliyetli bir iş değildir.
Yok, kendi blog sitemi kendim oluşturmak ve işin teknik detaylarına da hakim olmak istiyorum, derseniz; şu yazıda adım adım nasıl yapacağınız anlatılıyor>WordPress Blog Sitesi Nasıl Açılır?
4) Konu Seçimi Nasıl Olmalı? A Konusunda Yazılar ile B Konusunda Yazılar, Aynı Blogda Uygun Olur mu?
En çok sorulan sorulardan biri de bu: Konu seçimi!
Bloggerlar bu soruya kendi deneyimlerine göre farklı farklı cevaplar verebilir. Bu yazı madem benim deneyimlerimi içeriyor, size tüm samimiyetimle ve deneyimlerime dayanarak şunları söyleyebilirim:
- En iyi anladığınız veya doğal olarak ilgi duyduğunuz konularda yazın.
- Mutlaka bir konu sınırlamanız olsun.
- Birden fazla konuda yazmak istiyorsanız, konuların birbiriyle alakalı olmasına dikkat edin.
- “Hayata dair her şey” gibi klişe sloganlar ile içerik üretmeyin.
- Blog yazılarınızın öznesi olmayın. (Bunu aşağıda açıklıyorum)
NEDEN?
İlgi alanlarınızda yazarsanız, yıllar sonra sıkılmadan içerik üretmeye devam edebilirsiniz. Tam aksine, ilgi alanlarınız dışında yazarsanız bir süre sonra üretiminizin durma noktasına geleceğinden zerre şüpheniz olmasın.
Şahsen, 15 yıldan uzun süredir blog yazıyorum ve bu istikrarı, ilgi alanlarımda içerik üretimine sadık kalmaya borçluyum. Buna rağmen, 5 yıl önceki üretim sıklığımla şu anki arasında dağlar kadar fark var. Artık eskisi kadar içerik üretemiyorum çünkü yüzlerce sayfadan sonra yazabileceklerim sınırlandı. Siz, bu sınırlara çok erken ulaşmak istemiyorsanız tavsiyeme kulak verin ve üzerine yazmaktan keyif alacağınız konuları seçin.
Konuları sınırlandırın çünkü blog sitenizin kimlere hitap ettiği belli olsun. Açgözlülük yapmayın. Her konuda yazarsam her kesimden insanı blog siteme çekerim, zannetmeyin.
Ziyaretçi edinmek için en önemli kaynağınız arama motorları olacaktır. Arama motorlarından bahsediyorsak, hacmi en büyük olan Google’ı ele alalım:
Google, belirli bir alanda içerik üreten web sitelerini, arama sonuçlarında önceliklendiriyor. Çünkü bu web sitesini, ilgili konuda otoriter kabul ediyor.
Google’ın ne düşündüğünden daha da önemlisi, ziyaretçilerinizin ne düşündüğüdür. Sitenizi ziyaret edenleri sadakatli ziyaretçiye, yani takipçiye çevirmek istiyorsanız onlara hangi alanlarda içerik ürettiğinizi hissettirmeniz gerekiyor.
Düşünsenize, modifiyeli otomobillere ilgi duyduğunuz için takip etmeye başladığınız bir sayfa, inşaat malzemeleri hakkında paylaşımlar yapmaya başlasa bu durumu nasıl karşılarsınız? Takibi bırakarak değil mi?
Kısacası, hedef kitlenizi daraltın. Tüm pastaya sahip olmak isterseniz bir dilimine bile sahip olamazsınız.
FAKAT:
İlgi alanlarınız tarih ve siyaset gibi birbiriyle alakalı konularda ise her iki konuyu da aynı blog sitesinde işleyebilirsiniz. Hatta bunu yapın.
Birbiriyle alakasız ilgi alanlarınız varsa iki farklı blog sitesi açabilirsiniz. Mesela ben, psikolojik ve sosyolojik konularda da içerik üretmek istediğim için hizliadam.com’un yanında bir de miskinadam.com‘u açtım. Bu iki blog sitesinin konuları ve üslubu birbirinden çok farklı.
Bu arada, iki blog sitesi ile aynı anda ilgilenmenin oldukça zor olduğunu belirtmek isterim. Bu nedenle, önce birini açıp bir süre içerik ürettikten sonra ikinciyi düşünmenizde fayda var. Acele etmeyin ve önceliklendirdiğiniz konulardaki blog sitesi ile başlayın.
Yukarıdaki maddelerde, blog yazılarınızın öznesi olmayın, demiştim. Bu maddeyi de açalım:
Henüz ünlü veya fenomen değilseniz hiç kimse sizin anılarınızı veya tercihlerinizi merak etmeyecektir. Okuyuculara, yazınızı okumaları için iyi bir sebep verin. Mesela, bilgi verebilirsiniz.
Bunu söylerken, elbette kendi deneyimlerinizden/tecrübelerinizden bahsedebilirsiniz. Neticede okuyucu, size ait olan bir yazıyı okumakta ve savunduğunuz düşüncelerin, aktardığınız bilgilerin temelini merak etmekte.
Israrla altını çizmek istediğim, “ben şunu sevmiyorum, bugün şuraya gezmeye gideceğim, canım sıkıldı şöyle şeyler yaptım…” gibi, okuyucuya “bundan bana ne?” dedirtecek içerikler yazmayın. Yazılarınızın öznesi olmayın, derken bunu kast ediyorum.
5) Blog Yazarak Para Kazanmak İçin Ne Yapmalıyım?
Normalde bu başlığa yer vermeyecektim ama henüz bir blog sitesine sahip olmadan bu soruyu soran yüzlerce insan olduğu için kısaca yanıtlamak istiyorum.
Blog yazarlığı, uzun vadede kazanç sağlayan bir yöntemdir. Emek ve sabır istediğinden hiç şüpheniz olmasın. Bugün blog yazmaya başladığınızda birkaç ay sonra para kazanacağınızı zannediyorsanız bilin ki hayal görüyorsunuz. Bu konuda hem ciddiyim hem de samimiyim.
Aynı şekilde, blog yazmayı sırf maddi getirisi var diye istiyorsanız muhtemelen başarılı bir blogger olamayacağınızı bilmelisiniz.
Bu neye benziyor biliyor musunuz?
Şarkıcılıkta çok para varmış, deyip şarkıcı olmak istemeye benziyor. Öte yandan şarkıcı olanlara baktığımızda, para kazansın veya kazanmasınlar, şarkı söylemeyi seviyorlar. Kısacası, sevdiğiniz işten para kazanabilirsiniz. Yazı yazmayı sevmiyorsanız ne zamanınızı ne de emeğinizi boşa harcamayın derim.
Eğer bu konuda beni onaylıyorsanız “blog yazarak nasıl para kazanırım?” sorusuna kafa yormanıza hiç gerek yok. Çünkü, ilk yapmanız gereken, ziyaretçisi olan bir blog sitesine sahip olmaktır. Belirli bir kitleye ulaştığınızda nasıl para kazanacağınızı kendiliğinizden keşfedeceğinize dair bahse girerim.
Bloggerlar; ücret karşılığı yayınladıkları tanıtım yazılarından, web sayfalarına ücret karşılığı koydukları görsel veya yazılı linklerden, sitelerine yerleştirdikleri Google Adsense reklamlarından ve kendilerine teklif olarak gelen freelance işlerden para kazanıyorlar.
Tüm bunların gerçekleşmesi için her şeyden önce blog sitenizin belirli bir ziyaretçi sayısına ulaşması gerekiyor. Önce bu temel kriteri yerine getirin; nasıl para kazanacağınızı düşünmek için çok vaktiniz olacak.
Eğer “ben bu temel kriteri zaten sağladım” diyorsanız, “Blog Pazarlama” isimli kategorimi inceleyin. O kategoride, blogdan para kazanmak için yararlanabileceğiniz birçok yöntemden bahsediyorum.
6) İyi Bir Blog Yazısı Nasıl Olmalı?
Buraya kadar her şey tamam ve artık blog sitenizi açtığınızı veya açmaya karar verdiğinizi varsayıyorum.
O halde, bundan sonra blog yazılarınızı yazarken nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsedelim.
Belki kızacaksınız ama bu konu da ayrıca incelenmesi gereken, kendi içerisinde alt başlıkları olan bir konudur. Dolayısıyla uzun uzadıya “iyi bir blog yazısı nasıl olur” diye anlatmaktansa, temel faktörlerden ve araştırmanız gereken konulardan bahsetmek istiyorum.
Temel Faktörler:
- İyi bir başlık, yazının okunma oranını katbekat artırır.
- İyi bir blog yazısı, her şeyden önce, özgün olmalıdır. Kopyala-yapıştır cümleler yerine, yazarın bizzat kendisi tarafından yazılmış cümleler içermelidir. Hem başlıklar hem de yazım konusunda işinize yarayacak yazılarımı bu sayfada inceleyebilirsiniz.
- İçeriğin, arama motorları ile uyumlu yazılmış olması, insanların yazılarınızı keşfetmesi adına oldukça önemli bir kriterdir.
- Görseller, ara başlıklar, maddeler gibi hem okumayı kolaylaştıran hem de içeriği zenginleştiren özellikleri kullanmalısınız.
- Hakkında herkesin bir şeyler yazabileceği konuları, herkesin anlayabileceği sadelikte anlatmak size avantaj sağlar.
- “Birileri bu yazıyı neden okusun?” sorusuna, içtenlikle ve mantıklı cevap verebiliyorsanız o yazı muhtemelen başarılıdır. Yukarıda da söylediğim gibi, fayda sağlamaya odaklanın ki okurlar, “bundan bana ne?” demesinler.
Şu Konuları Araştırmanızda Fayda Var:
- Seo nedir?
- Seo uyumlu içerik nasıl yazılır?
- İyi bir blog yazısı nasıl olmalı? (Her ne kadar bahsetmiş olsam da diğer bloggerların önerilerini de okumanızda fayda var.)
- Blog sitesini markalaştırmak için neler yapmalı? (Benim bu konuda bir yazım var. Ona da göz atabilirsiniz>Her Blog Bir Markadır)
ÖZETLE:
“Ben de blog yazmak istiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim?” sorusu, o kadar genel bir sorudur ki, buna 2-3 dakikalık bir mesaj trafiği ile yanıt vermek imkansız. Bu yazıda paylaştığım bağlantılara tıkladıysanız, bir dünya yeni sekme açtığınızı fark etmiş olmalısınız. Görünüşe göre bu sorunun çok uzun bir cevabı var. Amacım gözünüzü korkutmak değil. Yalnızca kayda değer bir cevap vermek için bu kadar detaylı yazdım.
Gözünüz korkmasın!
Blogger olmanın birinci adımı, yazmaya başlamaktır. Bir yandan başlarken diğer yandan sizi yönlendirdiğim sayfaları tek tek okumanızı tavsiye ederim. Bu sayede, sağlam temeller üzerine, güzel bir blog sitesi edinebilirsiniz. Zamana yayın ama bu zamanı sırf düşünerek değil, harekete geçerek değerlendirin.
Bünyamin Kapıcıoğlu | HızlıAdam
Günaydın 🙂 Ne kadar genç görünüyorsunuz fotoğrafta 🙂 Nedense kerli ferli bir adam hayal etmiştim :9
Yaklaşık 9 yıldır blog yazıyorum. Bir-iki kelam etmek isterim.
7 yıl Ayın Aydınlık Yüzü olarak yazdım. Sonra bu blog neden okunmuyor diye sorup-soruşturup bloğumu ikiye böldüm.Sevgili Günlük’de kendi yaşamımı Önüm Arkam Kitap’da kitap yazılarımı topladım. Olmadı! Okuyucu sayım artmadı ama yazma isteğim yerle bir oldu ve iki ay önce yine Ayın Aydınlık Yüzü’ne döndüm.
Buradan ne sonuç çıkardım? Yazma hevesi uyandıracak bir blog içeriğiniz olmalı. İş olarak yazmak istiyorsanız adı üstünde bu bir ”iş” olacak. Sıkılacak, bunalacaksınız. Bu işten para kazanmak isterseniz Her Şeyin Başı Blog isimli kitabı tavsiye ederim.
Yazı için teşekkürler Bünyamin. Eline sağlık.
Sizler, yorumlarda deneyimlerinizi paylaştıkça, aynı yollardan geçen-geçmeye hazırlanan diğer blogger adayları da süreci daha iyi anlıyorlar. Bu yüzden yorumlarınız oldukça değerli. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
Bu arada, şu an çalıştığım firmanın sahibi de bana iş teklifi yapmadan önce beni sadece blog yazılarımdan tanıyordu. Onun da zihninde uzun boylu, takım elbiseli, kerli ferli bir adam vardı 🙂
Bünyamin Hocam eline sağlık. Bu yazıyı revize edeceksen, “faydalı olmak” kavramının üstünden elli kere geç derim, azdır bile. Ben HızlıAdam’ı üç yıldır faydalı olduğu için takip ediyorum. Hatta sizi bloguma nasıl ziyaretçi çekebileceği ararken keşfettim. Üç yıldır blog açıp, blog kapıyorum. Neden?
Wordpress tamam, teknik konularda “Kervan yolda düzülür.” diyorum. İlk günden bugüne güzel bir yol kat ettim teknik bilgide.
Gerçekten kalemim iyi. İfade yeteneğim iyi.
Problem ney? Açtığım bloglara yabancı gözüyle bakabildiğimde “Kime ne faydası var bunun?” diyorum. Hepsi fay-da-sız.
Üç yıldır başkalarının da kabul ettiği bir yetkinliğim,bariz bir kalifiye bir özelliğim olmadığı için ne kadar sevsem de blog yazamıyorum.
Gerekirse bilgiyi aktarır, yazıyı bile başkasına ücretli yazdırırsınız. Parasını verir; siteyi, SEO’yu başkasına yaptırırsınız. Ancak uzmanlığı sizin koymanız gerekiyor: ki bu da blogun direği, temeli, en önemli unsuru.
Uzmanlık demek illaki o alanda diplomalı olmak değil; başkalarına fayda sağlayacak kadar biliyorsanız blog yazmak için yeterince uzmansınız.
Bu yorum, yazıya katma değer sağladı gerçekten. Kişisel deneyimini ve düşüncelerini paylaştığın için teşekkür ederim.
Blog yazmaya başlayalı dört yıl oldu, bu kısa sürede bile blog okuma alışkanlığının ya da sürekli okur kazanmanın giderek zorlaştığını gözlemliyorum. Bunda son yıllarda içerik üretme rolünü de kapan instagram da etkili sanırım. Ancak emek ve araştırma olmadan tatminkar içerik çıkmaz. Web siteleri dijital arşivdir ve bu yönüyle bile yazarına da okuruna da ayrıcalık tanır. Ancak hızlı tüketme eğilimi hak ettiği ilgiden yoksun bırakıyor blogları.
Her şey bir yana okunma, tıklanma kaygısını bir yere koyup bireysel kazanımlarına bakarsanız kazançlı olduğunuzu görüyorsunuz, bu da çok keyifli. Merak ve ihtiyaç iyi bir içeriğin en iyi tetikleyicilerinden bana göre. Burası benim dijital arşivim diyerek yazmaya başlamak ve sahiplenmek çok sağlam bir başlangıç noktası. Yukarıda yazdıklarınız ise tam bir blog yol haritası. Öğrenmek bitmiyor, yazmak da bunu hep kamçılıyor.
Deneme yanılma ile de gidilebilir. İstikrar önemli tabi ama işte bu diyeceğiniz bir blog oluşturana kadar üzerinde dokunuşlar yapmak kaçınılmaz. Araştırması, kurgusu, fotoğrafı hepsi elimden çıksın dediğinizde bile kendinizi arttırmaya başlıyorsunuz blogunuzla birlikte.
Content is king popüler söylemi var ya, işte bloglar da yazmayı sevenin sarayı. Zararsız bir fenomenizm…
Kaleminize sağlık Hızlı Adam, öğrenmenin sonu olmasın hepimize..
Çok doğru bir noktaya ışık tuttun. Instagram, Facebook, Twitter gibi içerik paylaşım platformları, yazma motivasyonumuzu azaltıyor. Çünkü bu bahsettiğim platformlar da birer mikro blogdur ve ajantajları, hızlı içerik üretebilmektir. Dezavantajı ise içeriklerin ömrü ve nitelik yönünden zayıf olmasıdır. Bir sosyal medya paylaşımının ortalama ömrü 24 saat ile 1 hafta arasında değişiyor. Oysa blog sitesinde paylaşılan yazılar, yıllar sonra da tüketilebiliyor. Bunu söylerken, sosyal medya playformları kötüdür, kakadır, demek istemiyorum 🙂 İşi içerik üretmek olanların fazlaca vaktini çalıyor demek istiyorum. Sezer İltekin’in bu konudaki blog yazısı da güzel. Aşağıya linkini bırakıyorum:
https://kelimelerbenim.com/ne-diyelim
Facebook bence mikro bloğa göre çok daha fazla mantıklı hocam.
Beklenti ve ihtiyaca göre değişir. Mesela ben, Facebook’ta paylaşım yapmak istemiyorum. Beklentimi karşılayan bir platform değil.
Uzın zamandır, merakla ve avare halde, arama motoru üzerinde hunharca arama yaparak yoğunlaştığım bir konuya değinmişsiniz.Henüz bir blog açma cesaretini kendime karşı gösteremedim.Yazınızı okuduktan sonra ben de aradığım cevabı bulanlardanım.Bilgi odaklı bir blog yazısı ile bana neden ve nasıl bir yol izlemem gerektiğini anlatmış oldunuz.Henüz blog içerik taslağımı oluşturamamışken yazınız çok detaylı bir rehber oldu.Çok teşekkür ederim. Cidden çok teşekkür ederim.
O halde yazı, amacına ulaşmış demektir 🙏 Geri bildirim için teşekkür ederim.
Merhabalar, dizi ve filmleri, çizgi romanları çok sevdiğim için bu alanda yazılar yazacağım, haberler yapacağım bir blog sitesi kurmak istiyorum. Domain ve Hosting ödemesini birkaç hafta sonra yapınca wordpress üzerinden kuracağım. Ama sorun şu ki, bilgi kaynağı olarak ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kopyala yapıştır yapmaktan bahsetmiyorum bir olay olduğunda, bir aktör kovulduğunda, bir filmin traileri çıktığında onlar hakkında yazı yazmak için o habere saniyesinde ulaşmak istiyorum. “Bu yaptığın bloggerlik değil haber yapamazsın.” falan derseniz de bana ne yapacağım hakkında akıl verirseniz sevinirim.
Blog sitenizde doğrudan haber de paylaşabilirsiniz zaten. Yukarıdaki tanımda bahsetiğim gibi: Blog sitesi, bloggerın serbestçe at koşturabildiği bir paylaşım platformudur 🙂
Özgün bir şeyler yapmak istiyorsanız:
-Haber paylaşım tarzınız, üslubunuz alışılageldik haber sitelerinden farklı olabilir mesela.
-Habere kişisel yorumunuzu katabilirsiniz.
-Dizi veya filmlerdeki oyuncuların performansına yönelik eleştirel yazılar ekleyebilirsiniz. (Genellikle pozitif eleştiri öneririm)
Yani, tüm bunlar neden olmasın?
Haber siteleri gibi şöyle böyle oldu diye düz şekilde yazmayı düşünmüyorum zaten, yorumumu katmak özgün bir üslub oluşturmak ile ilgili sorun yaşayacağımı sanmıyorum 🙂 Diğer sorumu da cevaplayabilirseniz minnettar kalırım, haberlere saniyesinde ulaşabileceğim bir yer, site, platform herhangi bir yol önerebilir misiniz?
Diğer sorunun yanıtını ben de bilmiyorum :/
Yararlı Bir konu olmuş gayet de uğraşılmış bir yazı emeğinize sağlık.
🙏
Güzel anlatımınız için teşekkürler, severek takip ediyorum
Çok kaliteli bir blog sitesi gerçekten, tebrikler… Bilgiler için teşekkürler..
Blog yazılarına yapılan yorumlların seoya faydası varmı
Yorumu yapıp nofollow link alan için bir SEO bazında bir faydası yok ancak yorum yapılan sayfaya faydası var. Google, yazı altında etkileşimi seviyor.
Merhaba. Konuyu okudum. Oldukça iyi harmanlanmış çok kaliteli aynı zamanda gerçekten bilgilendirici bir makale olmuş. Bu konuda mutlaka bir başucu kitabı niteliğini taşıyor gibi. Blog yazmak isteyen herkesin bu içeriği en az bi defa okumasını tavsiye ediyorum. İyi çalışmalar.
Beğenmiş olmanıza sevindim. Teşekkürler.
bende blog yazıyorum, çok zahmetli ama bir o kadarda keyifli bir iş. iyi çalışmalar herkese
“Keyifli” olduğunu düşünmek önemli. Şayet sadece “zahmetli” deseydiniz muhtemelen kısa süre sonra sıkılıp terketmiş olacaktınız 🙂 İyi bloglar…
Blog açmak en kolayı aslında. Sonrasını getirebilmek problem. 3 senedir sitem var ve zaman zaman demoralize oldum. Seosuydu şuyuydu buyuydu her şeyini sıfırdan öğrendim. Hala çok acemiyim. Blog okuma alışkanlığının ülkemizde çok olmaması bazen moralimi çok bozuyor. Sonra diyorum ki sen kendin için yazıyorsun zaten boşver. Tüm teknikleri geçerek azıcık tecrübemle şu tavsiyede bulunayım yeni blogger arkadaşlara kendiniz için yapın, yazacağım diye kasmayın, mutlu olmak için burdasınız.
Blog açmak en kolayı aslında. Sonrasını getirebilmek problem. 3 senedir sitem var ve zaman zaman demoralize oldum. Seosuydu şuyuydu buyuydu her şeyini sıfırdan öğrendim. Hala çok acemiyim. Blog okuma alışkanlığının ülkemizde çok olmaması bazen moralimi çok bozuyor. Sonra diyorum ki sen kendin için yazıyorsun zaten boşver. Tüm teknikleri geçerek azıcık tecrübemle şu tavsiyede bulunayım yeni blogger arkadaşlara kendiniz için yapın, yazacağım diye kasmayın, mutlu olmak için burdasınız.
Elinize sağlık çok bilgilendirici bir yazı olmuş hocam. Peki zaman zaman yaşadığımız Google sıralama kayıpları hakkında bir öneriniz var mı?
Google’ın algoritma güncellemelerini takip etmeli ve yeni algoritmasına uygun optimizasyonlar yapmalı. Ben, bunları çok yorucu buluyorum. Sonuçta Google, tüm algoritma güncellemelerini, insan gibi düşünebilen bir yapay zekaya ulaşmak için yapıyor. Ben de yazılarımı, insanların beğeneceği şekilde yazarsam, er ya da geç google, içeriğimi ön plana çıkaracaktır diyorum. Öyle de oluyor. Yine de bu benim tarzım 🙂 Siz sürekli algoritmayı temel alan güncellemeler yapabilirsiniz. Tercih sizin.
Blog zaten yazıyoruz açtın ancak hit konusunda problem çekiyorum eminim çoğu arkadaş bunu sıkıntısını çekiyordur. Bunun içinde ayrıntılı bir içerik oluşturursanız çok memnun oluruz.
“hit” yerine “organik trafik” ifadesini kullanmaya başladığınız zaman durumu daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. Şimdilik, reçeteler size karmaşık gelebilir.
hep istediğim bir şeydir blog yazarı olmak.
Boglar açmak için paravanlardan yardım almaktansa sizin gibi özgün bir tema ve alt yapı kullanmanızı tavsiye ederim…
Blogger olmak zorlu bir süreç. Sabır olmazsa olmazlar arasında yer alır
Blogger ve WordPress iki tane üzretsiz blog açtım.İkisine de veri girişi yaptım.Ancak aralarında fark yok.Blogger’ın şöyle avantajı var.Tema seçenekleri çok fazla ve düzgün yaparsan adsense alabiliyorsun.Wordpress’te tanıtım yazısı almaktan başka şansın yok.
Ücretsiz seçeneklerden bahsediyor olmalısınız. Keza bu blog wordpress ve gördüğünüz üzre Adsense reklamı var. WordPress ile yapabileceklerinizin yarısını Blogger ile yapamazsınız. O kadar nettir bu konu.
Ben de bir ay önce blog açtım ve sonra blog dünyasını tanımaya başladım. Oysa önce tanıyıp sonra açmalıydım.
İlk izlenimlerim blogların sanal medyanın çok ta ilgi görmeyen bir alanı olduğu yönünde.
Blog konuları daha çok teknoloji ve günlükler olarak iki ana başlıkta yer alıyor.
“Üzerinde düşünülmüş, yazılmış konulara değer vermek gerek” diye düşündüğüm için her gün iki blog sitesi ziyaret edip yorum yazıyorum. Çoğunlukla da link bırakmıyorum. Çünkü okumak istediğim için okuyorum, başka bir amacım yok.
Başarılı Blogger’ların başarısını hiçte küçümsememek lazım. Çünkü zoru başarmışlar…
Sağlıcakla kalın..
Ne kadar güzel bir yorum. Teşekkür ederim. Ben, blog sitenizi merak ettim. İncelemek isterim paylaşırsanız.
Bu işe yeni başlamış biri olarak nasıl buralara geldim bilmiyorum. Gerçekten açıklayıcı ve harika bilgiler olmuş, beni gibi yeni başlamış ilerletmek isteyenler için enfes bir tarif teşekkürler usta.
İyi bloglar @sertuğ
Çok faydalı oldu bu yazı benim için. Pes etmeden üretmeye ve paylaşmaya devam gazı aldım. 🙂
İyi bloglar diliyorum 👍
Merhabalar,
1 yıldır aktif olarak blog yazıyorum. Yapıyoruz bir şeyler tabi 🙂 Blog konusunda düşünceleriniz ve yönlendirmeleriniz güzel. Yorumlara bakan arkadaşlara bende kısaca bir bilgi vermek isterim. Blog süreklilik ister ve en önemlisi SEO ister. Zaten sizde açıklamışsınız araştırılması ve öğrenilmesi gereken bir konu.
Başarılar dilerim.
Güzel yazı olmuş. Herkes blog yazarlığı yapmalı mı ? Açıkçası emin değilim. Bilgilerin doğruluğu, güvenirliliği çok önemli.
Öncelikle merhaba. Yazılarınızı ve sizi yeni keşfettim ve bu durumdan çok memnunum şu an. Değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim Psikoloji, felsefe ve sosyolojiyi seviyorum ve bu alanlarda uzmanlaşmak istiyorum. Bunun yanında bu konular hakkında kitapları okuyup bloğumda buna yer vermek istiyorum. (kurmak üzereyim) Google niş konulu bloglar seviyormuş. Bunlar biribirinden uzak değil sanırım. Tam bir muhakeme yapamadım. Siz bu konu hakkında neler söylersiniz? düşüncelerinizi paylaşırsanız makbule geçer 🙂